ANSIKLOPEDISTLER
ANSIKLOPEDISTLER
Tam olarak
Encyclopedie on Dictionnaiıv Raisonne des Sciences, des A/is el des Metiers
(Ansiklopedi ya da Bilimlerin,
Saııailann ve Mesleklerin Açıklamalı Sözlüğü) adıyla 1751 yılında yayımlanmaya
başlanan ve 35 cilt olarak 1780yılında tamamlanan Fransız Ansiklopedisi
etrafında toplanan bilim adamları ve düşünürlerin oluşturdukları geniş
kapsamlı felsefe akımı taraftarına ansiklopedikler adı verilir. Genelde XVIII.
yüzyıl Avrupa Aydınlanması, özelde de Fransız Aydınlanması içinde önemli
etkisi ve yeri olan Ansiklopedistlerin asıl büyük etkileri, o zamana kadar
ayrı ayrı gelişen düşünceleri bir araya getirmeleri olmuştur. Aslında Ansiklopedİ’ye Ephraim
Chanıbers’ın 1728’de Londra’da Cyclopaedia or An Üniverseli Dİctionaıy
o/Arts and Sciences (Ansiklopedi ya da Evrensel Bilimler ve Sanal/ar Sözlüğü)
‘nün gösterdiği başarı ilham vermiştir. Nitekim sözkonusu Cyclopedia’n\n beş
cilt olarak çevrilmesine teşebbüs edildiyse de başarılı olunamamıştır. Yayım
sorumluluğu görevini üstlenmiş olan Andrc Breton, 1745’te çeviri yerine daha
geniş kapsamlı bir ansiklopedi tasarısı hazırlayarak matematikçi Jean Alembert’dcn
aynı yıl katkıda bulunacağı vaadini aldı. 1746’da rahip olmak isterken hukuk
öğrenimini görüp serbest yazar ve çevirmen olan ve Ansiklopedisiler arasında
düşüncelerinin çok yönlü lüğüylc dikkat çeken Deniş Dİderot gruba katıldı.
Matematik bölümünün yöneticiliği d’Alcmbert’c bunun dışında kalan bölümlerin
genel yöneticiliği ise Dide-rot’ya verildi. 1751-65 yılları arasında on yedi,
1772 yılına kadar da on bir ve toplam yirmi sekiz cilde ulaşan Ansiklopedi ‘ye
1776-77’de beş cilt daha eklendi. İki cild tutan dizin İle birlikte 1780’dc
Ansiklopedi’nİn otuz beş cİldîİk ilk basımı ortaya çıkmış oldu. Bu basımda
alıcı abone sayısı 4250 İdi. İlk basımda izlenen alfabetik sıralama yerine
daha sonra konulara göre düzenleme sistemi uygulanarak yeni ve genişletilmiş
yazımına başlandı. Fransız devrimi sırasında sürdürülen yeni basım, birinci
cildin yayımından elli yıl sonra 1832’de 166. cildiyle tamamlandı.
/l/ıs/A7opt’ctf yeni
bilimsel gelişmeler ile felsefi düşünceleri başta Fransa olmak üzere Avrupa
ölçüsünde yaygmlaştırmış, toplumsal sınıfların duygu ve düşüncelerini
birbirine tanıtmak suretiyle Aydınlanma’ya hizmet etmiştir. Bilgiye yaklaşma
tarzı ve anlayışı bakımından Ansiklopedi deneyciliğe ve duyumculuğa dayanmanın
yanında, metafizik yönden şüpheci hatta sonraları, özellikle Diderot’un
etkisiyle maddeci bir görünüş ortaya koydu. Düşünce alanında yeni etkinlikleri
teşvik edici bir tavrı, hoşgörülü, özgürlükçü bir tutumu benimser görünmesiyle
çeşitli akımların temsilcilerinin ortaya çıkmasına ortam hazırladı. Ayrıca bilim
alanında deneyi ve şüpheciliği yöntem olarak seçmesiyle döneminin hukuk,
kilise, kurumları, inanışları ve değerleri karşısında sarsıcı bir rol oynadı.
Her türlü inanış ve değer anlatılıp aktarılırken, aynı zamanda bunlara karşı
şüpheci bir tavır da sergilendi. Ansiklo-pedi’yi yayınlayanlar ve ona yazı
yazanlar bu niteliklerini başarılı bir şekilde ortaya koymuşlar, yeni
düşüncelerin devrimci tarafını da ermeyi ihmal etmemişlerdir. Bu bakımdan Ansiklopedi,
yayımı sırasında çeşitli defalar yasaklanmış, fakat daha sonra gerçekleşecek
1789 Fransız Devriminin düşünce alt yapısını ve söylemini temellendirmiştir.
Nitekim Ansiklopedi yayımının hemen başlarında önce Cizvitler tarafından
yasaklanırken, 1752’de bazı ciltleri Devlet Şurası (Conseil d’Etat)’nca toplatıldı,
halta 1759 yılında bir kaç yıl süreyle yayımı yasaklanarak mahkûm edildi.
Ansiklopedinin
yayımında en büyük pay, ilk yayımcı olarak d’Alembcrl’e ve 1758’de onun
ayrılmasıyla yayım işini üstlenen Didcrot’ya aittir. Düşünce ve yazılarıyla
ansiklopedinin oluşmasına katkıda bulunanlar arasında Mon-tesquieu, Voltaire,
Baron d’Holbach,. Rous-seau, Turgoı, Marmontel ve Neckcr sayılabilir.
Ansik/opedi’nin
bilimsel anlayışım ifade eden önsözünü önemli bir matematikçi olan d’Atembert
yazmıştır. Bir felsefeci olmamakla birlikte bilim anlayışında bütünüyle
Francİs Bacon’ın bilim sınıflaması ve yöntemine bağlıdır ve Locke’a dayanarak
deney bilgisi sınırları içinde kalır.
Ansiklopedi’nİn
İkinci, ama asıl belirleyici kişisi bin kadar madde yazan Diderot’dur. Dram ve
roman türünde de eserler veren Di-derot Fransız Aydınlanmasında önemli bir rol
oynamıştır. Dİderot şüpheciliğini daha çok paradokslarla ortaya koyar.
Sözgelimi; “Ey Tanrım, var olduğunu biliyorum, fakat niyetim ve amelim
İtibariyle sanki sen düşüncemi ve amelimi görüyormuşsun gibi hareket
edeceğim” dediği gibi, daha sonra: “Yalnız, yegâne büyük bir ferd,
yani evren vardır. Zihin, hatta- bütün dünya kendi kendine çalınan bir piyano
gibidir” diyebilmektedir.
Ahlak konusunda da
aynı tutum görülür ve ahlak anlayışındaki kararsızlığı biraz da bu tuturna
bağlanabilir. Önce bir ahlâk duygusunun varlığından söz ederken, daha sonra bunun
sonsuz sayıda küçük deneylerden oluştuğunu belirtiyor. Fakat erdem konusunda
coşkulu bir tavrı daima belirtiyor. Tarihi bağlantı ve ilişkileri pek anlamışa
benzemiyor İçinde yaşadığı sİyasİ-sosyal karışıklığı insanlara baskı yapmak
isteyen düşük ahlaklı kişilerin bir oyunu şeklinde görüyor. İnsana sadece aslî
özgürlüğünün iadesini yeterli görüyordu. “İnsanın özgür ve mutlu
olmasını istiyorsanız onun işine karışmayın.” Dini inanışlar Dİderot’ya
göre, bozucu etkilerin kaynağıdır.
Kısacası Diderot’nun
felsefe alanında ileri sürdüğü veya savunduğu felsefi görüşlerin hiçbirisi
yeni değildi, fakat onun başarısı daha çok dur durak bilmeden çalışması ve
içinde yaşadığı ortamdaki dağınık düşünceleri toplayarak etkili, güzel ve
çarpıcı şekilde ifade edebilmesinden kaynaklanır. Bu nitelik onu XVIII.
yüzyılın devrimci ruhunun en uç noktasına ulaştırmıştır.
Diderot’nun düşünce
dünyası, deneycilik İle maddeciliği birleştirmeyi, canlıların evrimi görüşünü
Hıristiyan inanışına karşı savunmayı, dolayısıyla ateizmi amaçlar. Burada
Volta-ire’in İngiliz deneyciliğini Fransa’da tanıtıp yayması sonucunda
Ansiklopedi’mn bir araya getirdiği düşünürler, Condİllac’ın kılavuzluğunda
duyumculuğu kabul ederler. Diderot, Condİllac’ın duyumculuğunun idealizme ulaşacağını
düşünerek, bunu maddecilikle bağdaştırmaya çalışmıştır. Duyumu ve kaynaklarını,
bizzat körler üzerinde çalışarak araştırmış, sonuçla değerlerin, doğru ve
yanlış düşünüşünün Tanrı’dan olmayıp duyumlardan geldiğini ileri sürmüştür.
Dolayısıyla insanın duyumları aracılığıyla algıladığı dünya, fiziksel ve maddi
bir bütündür ve burada sürekli bir değişim vardır. Bu bakımdan o Descartcs
fiziğini, hareketi maddeye Özgü bir nitelik şeklinde yorumlar. Atomlar, madde
olmaları dolayısıyla içlerinde bir güç kaynağını taşırlar. (Leİbnİz’İn monad
görüşü gibi). Yine Leibniz’de olduğu gibi, Di-derot’da canlı veya cansız bütün
maddenin tamamen duyumsal olduğunu düşünür. Tabiat ve tabiattaki her olay da
tabiattaki modeliyle açıklanabilir ki, maddenin duyumsallığı onun gelişerek
karmaşık ve özelleşmiş yapılara dönüşmesi, dolayısıyla organizmalar
oluşturmasına neden olur. Organizmalar ise tabii erimle insan seviyesinde
karmaşıklasın Anlık ve düşünce beynin işlevinden ibarettir. Bu bakımdan beyin
ve sinir sistemi insan kimliğini kazandıran bir organdır ve hafıza, insanın
geçmişiyle bugünü arasındaki birliği gerçekleştirir.
Materyalist dünya
görüşü hareket felsefesinde de göze çarpar. Dİderot’ya göre sadece fiziksel
nedenler vardır. Buna bağlı olarak her olayın bir nedeni olduğu gibi, her
hareket de bir fiziksel nedenle İlişkilidir, (determinizm). O halde, Dİderot’ya
göre, irade özgürlüğü iddiası gerçek olmayan bir soyutlamadır. Mutluluk ve
onun hazları hareketin amaçlarıdır.
Kısacası
Ansiklopedistler, özellikle de Dide-rot’dan itibaren XIX. yüzyıl
materyalistlerini etkilemiştir. Daha geniş ve kalıcı etkisi, kitleler üzerinde
olmuş, ilerici, eğitici ve devrimci düşünceler ileri sürmesi Fransız Devrimi
üzerinde etkili olmuştur.
özet olarak söylemek
gerekirse, Ansiklopedistler ve bu arada Diderot’da da temel düşünce,
gelişmeye olan İnançtır. Bu yönden bakıldığında insanların değişimini
gerçekleştirmek sureliyle onları mutlu kılmak mümkündür ve bu aslında bir
insanlık görevidir. Evrende mekanik bir düzen vardır ve nedensellik ilkesi geçerlidir.
Bütün bunların temelinde maddenin hareketi esastır. Siyasetin güdücüsü de
iktisadi amaçlar olduğundan, özgürlük de bu temele dayandırılmalıdır.
devletin bu bakımdan görevi uyruklarına iktisadi özgürlüğü sağlamak, üretilen
ürünlerden yararlanmalarına imkan vermeyen engelleri ortadan kaldırmaktır. Yani
devlet kapitalist zihniyetin öngördüğü ve bu sistemin dayandığı ilkelerin
gereği olarak pazar (piyasa) şartları ve işleyişinin sağlanmasıyla yükümlüdür.
Bu bakımdan dengeli ve sağlam bir yönetimin kurulması, ekonomik ve kültür
alanında etkinliklerin teşvik edilmesi gerekir. Ansiklopedistler kapitalizmin
gelişme sürecinde geçmişle olan bağların kopartılması suretiyle Fransız
Devriminin oluşmasına önemli katkı ve etkileri olan düşünürler ve bilginler
topluluğu olarak da nitelenebilirler.
İsmail KILLIOĞLU[1]