Edebiyat

Anna Karenina Tolstoy (Konusu, Özeti, Karakterleri)

remote/anna-karenina Anna Karenina

Ünlü Rus edebiyatçı Lev Tolstoy’un, Rus Habercisi adlı dergide 1873-1877 yılları arasındaki döneminde, bölümler halinde yayınlanmış ünlü romanı Anna Karenina, realist bir eserdir. Şubat 1872 ile Mayıs 1876 tarih aralığında, 7 ana olmak üzere onlarca yan karakterin hayatları ve ilişkilerini konu alır.

Rus edebiyatının tanınmış romanlarından olan bu eserinde Tolstoy,  kişileri tek tek ruhsal açıdan incelemiş, romanına psikolojik boyut kazandırmıştır. 8 bölümden oluşan romanda karakterlerin hayatı ve aralarındaki ilişkileri derinlemesine verilirir ve dürüst bir evliliğin getirdiği mutlulukla evlilikteki yasak aşkın yol açtığı yıkım anlatılırken bir yandan 19. yy. Rusya toplumuna, yaşam tarzına, eğitim sorunlarına, şehirler arası farklara, aile yapılarına, kadınların hakları, serflerin rolüne, köy hayatına değin pek çok şey hakkında malumatlar yer alır.

“Mutlu ailelerin hepsi birbirine benzer, her mutsuz aileninse kendince bir mutsuzluğu vardır.”
(Romanın açılış cümlesi)

Başlıca Karakterler:

Konstantin Dimitriyeviç Levin: Bir çiftçidir. Sâde ve iyi kalpli bir asilzadedir. Çiftlik hayatını sever ve gücünü, toprakla olan temasından alır.
Kiti Şçerbatski: Levin’in sevdiği kız; evlenmeden önceki ismi: Katerina Aleksandrovna
Anna Arkadyevna: Karenin’in karısı ve Prens Oblonski’nin kız kardeşi; güzel ve akıllı bir kadın. Vronski’nin metresi olduktan sonra, bu şaibeli durumun doğurduğu gerginlikten ötürü gittikçe asabi, şüpheli ve kendi kendisine acıyan biri olur.
Kont Aleksey Vronski: Genç, yakışıklı ve zengin bir toprak sahibi ve subay; Anna Karenina’nın sevgilisi; câzib ve kabiliyetli bir adam; fakat karakteri pek sağlam değildir.
Aleksey Aleksandroviç: Anna’nın kocası; bir devlet memuru; hürmet duyulan biri; kendisinin ahlâklı olduğuna inanır.
Stepan Arkadyeviç Oblonski (Stiva): Anna’nın kardeşi; sevimli, yakışıklı, iyi huylu, şehvet hisleri kuvvetli bir adam.Karısını hizmetçi ile aldattı.
Darya Aleksandrovna (Doli): Stepan’ın karısı; kocasının sadakatsızlığına üzülür.
Sergey İvanoviç Koznişef: Konstantin ve Nikolai’nin üvey kardeşi; tanınmış bir bilgin ve yazar; çekingen, ortayaşlı birbekâr.
Nikolay Dimitriyeviç Levin: Konstantin’in kardeşi; önceleri çok dindar idi; sonraları bohem hayatı yaşamağa ve radikal sosyal reformlarla ilgilenmeğe başladı.Hastalığı sonucu öldü.
Seryosha: Anna’nın, Aleksi’den olan oğlu.
Kontes Lidya ivanovna: Karenin’in bir arkadaşı; kendisini dînî heyecana kaptırmış ve başkalarının işine burnunu sokmaktan zevk alan bir kadın.
Mana Andreyevna (Maşha): Nikolai’nin metresi.
Aleksander Dimitriyeviç Şçerbatski: Kitinin babası; şefkatli ve nâzik yaşlı bir adam. Prenses Şçerbatski: Kiti’nin annesi; kızının mutlaka Kont Vronski ile evlenmesini ister.
Bayan Stahl: Almanya’daki kaplıcalarda yaşıyan bir Rus kadını. Kadın çok dindar biri olarak şöhret yapmış ise de, gerçekte, müsrif bir felçli kadındır; ardı arası kesilmeyen talepleriyle Varenka’ya eziyet çektirir.
Varvara Andrepevna Stahl (Varenka): Kiti’nin arkadaşı; Bayan Stahl’ın evlâtlığı; dindar, mütevazi bir kız.
Betsi Tverskaya: Anna’nın bir arkadaşı; kötü niyetli; başkalarının işine karışmaktan zevk alır.
Kontes Vronski: Aleksi’nin annesi.
Veslovski: Levin’in bir misafiri; Kiti’ye kur yapmağa çalışır.
Yaşvin: Vronski’nin bir arkadaşı; ıslah olmaz bir kumarbaz.
Nikolai Ivanoviç Svlazski: Levin’in bir arkadaşı; yerel siyaset ile ilgili bir toprak sahibi.

Özet:
Anna Karenina’daki olay, 1870’lerin Rusya’sında, Moskova’da, Saint Petersburg’da ve asilzadelerin malikânelerinde geçer. Eserin plânı iki aşk macerası üzerinde durur: Konstantin Levin ve Kiti Şçerbatski arasındaki mesut evlilik ve Kont Vronski ile Anna Karenina arasındaki trajik bağlantı. Eserin belli başlı karakterleri birbirlerine akraba olduğu ve aynı çevrelerde yaşadığı halde, iki hikâye -birinin diğeri hakkında bir yorum olması dışında- genellikle bağımsızdır.
Anna Karenina, Rus aristokrasisine mensup zarif ve güzel bir kadındır. Nezaketi ve saygıdeğer kişiliği ile çevresinde hayranlık uyandırmaktadır. Kocası, yüksek bir devlet memurudur. Anna Karenina’nın tekdüze bir evlilik hayatı vardır; bütün mutluluğu evinde ve çok sevdiği çocuğunda bulmaktadır. Bir gün, Anna Karenina’ya, ağabeyi ile yengesinin aralarının açıldığı haberi gelir. Anna onları barıştırmak için Moskova’ya gider. Orada Vronski adında yakışıklı, genç bir kontla tanışır. Kontun, Anna’nın akrabası olan bir genç kızla seviştiği haberi ortalıkta dolaşmaktadır. Aslında Kont Vronski, ilk görüşte Anna’ya hayran olmuş ve genç kadına kur yapmaya başlamıştır. Önceleri ilgisiz davranmaya çalışan Anna, bir süre sonra dayanamaz, Vronski’nin aşkına karşılık verir. Bu durum birçok dedikoduya neden olur. Genç kadın bunları umursamaz. Hatta durumu, kocasına bile anlatır. Ağırbaşlı, dedikodudan korkan bir adam olan kocası, karısının itirafları karşısında sarsılır, ama belli etmez. Çevreye karşı itibarlarının sarsılmaması için boşanmayı reddeder. Kocası, Anna’ya, çocuğunun geleceğini düşünerek bu ilişkiye son vermesini ister. Fakat Anna, Vronski’yle birlikte İtalya’ya kaçar. Anna ile Vronski İtalya’da gözlerden ırak yaşarlar. Dönüşlerinde hiç kimse onlarla arkadaşlık yapmak istemez; dışlanırlar. Bu durum Anna’nın sinirlerini iyice bozar. Sevgilisiyle aralarında huzursuzluk başlar. Vronski de kayıtsız, içe dönük bir kişi olmuştur. Anna, Vronski’nin artık kendisini sevmediğini düşünmeye başlar. İyice bunalıma girer. Yaptıklarından büyük pişmanlık duyar ve sonunda intihar eder. Anna’nın ölümünden sonra Vronski de manevi bir çöküntü içine girer. Çareyi orduya yazılmakta bulur.

Levin, Moskovalı, şefkatli ve gelenekçi bir asilzadenin Kiti adındaki kızına âşıktır. Kont Vronski adındaki yakışıklı ve zengin bir genç de, ciddî bir tarzda olmasa da, Kiti ile ilgilidir. Kız, hangisini tercih edeceğine karar veremez, fakat annesi, Vronski’nin daha iyi bir insan olduğuna kızını ikna eder. Levin nihayet, kendisinde yeterince cesaret görüp evlenme teklif ettiği zaman, kız reddeder; Levin de, yarasını sarmak üzere köyüne, yerine döner.Vronski, evlilikle ciddî olarak ilgili değildir, sadece kur yapmak, gönlünü eğlendirmek ister. Kiti’ye evlenme teklifi yapmak yerine, Kiti’nin eniştesinin kız kardeşi Anna Karenina’ya âşık olur. Kiti, şimdi kalbinden yaralanmıştır: Bir taraftan, kendisinin seçtiği erkek tarafından reddedilmiş, öte yandan, kendisini isteyen erkeğe hayır demiştir. Sağlığı bozulur. Bunun üzerine ailesi, istirahat etmesi için onu, bir Alman kaplıcasına gönderir. Kiti orada, yeni arkadaşlarla tanışır ve Vronski’ye duyduğu aşk hislerinden kurtulur.Levin bu arada, kendisini, sevdiği çiftlik hayatına verir ve ziraî yönetim hakkında bazı teoriler geliştirir. Bir müddet bekledikten sonra, Kiti’ye tekrar kur yapmağa başlar. Kiti’ye ilk defa evlenme teklif ettiği zaman kullandığı kelimelerin ilk harflerini söylemek suretiyle, garip bir tarzda yeniden evlenme teklif eder. Kiti, sezgi gücünü göstererek aynı tarzda cevap verir. Evlenirler ve mesut bir aile kurarlar. Zaman zaman, haksız kıskançlıkların yarattığı bazı anlaşmazlıklar çıkarsa da, evlilik hayatları sağlamdır. Levin’in kardeşi Nikolay’ın son ağır hastalığı sırasında Kiti, ona anlayışlı bir şekilde bakmak suretiyle kuvvet ve hissî istikrarını ispat eder. Daha sonra, Dimitri adında bir oğlu dünyaya gelir; bu hâdise, bir anne olarak, onun mutluluğunu daha da arttırır.Kitabın son bölümleri, Levin’in dinî inanışlarının gelişmesi üzerinde uzun uzadıya durur. Ahlâklı ve dinî meselelerde hissî bir insan olmasına rağmen, septiktir. Gerçekte, Kilisede evlenmek bile onun vicdanını rahatsız eder. Evlendikten sonra, ıztırap verici bir arama devresinden geçer ve nihayet Ortodoks Hristiyanlık olmasa da, Tanrı’ya inanan biri olur. Bu yeni inanışının, kendisinin bütün meselelerini çözmeyeceğini bilir, fakat artık, hayatının, hiç olmazsa, bir maksadı ve mânası bulunduğunu idrak eder.