Tarihi Şahsiyetler

Ankaravi Mehmed Emin Efendi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi

Mehmed Emin Efendi Ankaravî (ö. 1098/1687) Osmanlı şeyhülislâmı.

1028’de (1619) Ankara’da doğdu. Do­ğum yerine nisbetle Ankaravî veya Engû-rî diye anılır. Babası Ankara’da ticaretle uğraşan Hüseyin Efendi’dir. Ankara müf­tüsü Kırşehirli Mehmed Efendi’nin hiz­metinde bulunarak ondan ilim tahsil etti. Ardından Şeyhülislâm Zekeriyyâzâde Yah­ya Efendi’ye mülâzım oldu. Bir süre kü­çük dereceli medreselerde görev yaptık­tan sonra 1060 Şevvalinde (Ekim 1650) ibtidâ-i hâriç derecesiyle Naili Mescid yakınındaki Mehmed Ağa Dârülhadisi’nde görevlendirildi. Şevval 1066’da (Ağustos 1656) Pervîz Efendi, ertesi yıl Cezerî Kasim Paşa medreselerine tayin edildi ve fetva emaneti görevini üstlendi. Aynı yıl Sekban Ali, Şaban 1068’de (Mayıs 1658) Haydar Paşa ve Ayşe Sultan, iki yıl sonra Sahn-ı Semân. Safer 1072’de (Ekim 1661) Zâi Paşa Sultanî. Şevval 1072’de (Hazi­ran 1662) İsmihan Sultan ve ertesi yıl Sü-leymaniye medreselerinde görev yaptı.

Daha sonra kadılık görevine geçen Mehmed Emin Efendi 1074 Rebîülevvelinde(Ekim 1663) Yenişehir kadısı oldu ve iki yıl sonra azledildi. İstanbul’a dönüşün­de ikinci defa fetva eminliği vazifesine getirildi. 1076 Cemâziyelâhirinde (Aralık 1665) Pınarhisar ve Keşan kazaları arpa­lık olarak kendisine verildi. Şevval 1077′-de (Nisan 1667} Bursa kadılığına tayin edildi, bu arada fetva eminliği görevini de sürdürdü. Ertesi yılın eylülünde Ankara arpalık olarak kendisine verildi. Receb 1080’de (Aralık 1669) Mısır, bir yıl sonra Mekke kadılığına tayin edildiyse de vazife­ye başlamadan tekrar İstanbul’a çağrıldı ve Safer 1082’de (Haziran 1671) İstanbul kadılığına getirildi. Muharrem 1083’te (Mayıs 1672) Anadolu, Rebîülevvel 1084′-te (Haziran 1673} Rumeli kazaskerliğiyle görevlendirildi. Bu sırada Şeyhülislâm Minkârîzâde Yahya Efendi’nin rahatsızlı­ğı sebebiyle sekiz ay ona nâiblik yaptı ve fetva işlerinde yardımcı oldu. 1087’de (1676) azledilerek Murtazââbâd, Yörükân-ı Ankara ve Çukurcuk kazaları ilâve­siyle Ankara kazası kendisine arpalık ola­rak verilen Mehmed Emin Efendi bu ara­da kitap telifiyle de meşgul oldu ve Tenvîrü’l-ebşâr’a haşiye yazdı. 1092’de (1681) Galata kazası arpalık olarak veril­di. 1096 Cemâziyelevvelinde (Nisan 1685) ikinci defa Rumeli kazaskerliğine ve er­tesi yıl Çatalcalı Ali Efendi’nin yerine şey­hülislâmlığa getirildi.[9 Zilkade 1097/27 Eylül 1686]

Şeyhülislâmlığı esnasında IV. Mehmed’i avcılığa olan düşkünlüğü, serhad boylarından gelen kötü haberler yüzünden or­taya çıkan dedikodular ve halkın infiali se­bebiyle uyarıp devlet işleriyle ilgilenmeye ikna ederek ayaklanmanın önlenmesinde önemli rol oynadı. IV. Mehmed’in saltana­tının son yılında ortaya çıkan karışıklıklar esnasında padişahın oğlu Mustafa’nın ye­rine kardeşi Süleyman’ın padişah olma­sına destek verdiyse de onun cülusunu göremeden 26 Zilhicce 1098’de (2 Kasım 1687) vefat etti ve Çarşamba semtinde Kovacı Dede Camii hazîresine defnedildi. Şeyhülislâmlığı bir yıl bir ay beş gün sür­müştür.

Mehmed Emin Efendi’nin ulemâ ara­sında seçkin bir yeri olup usul, fürû ve tefsir ilimlerinde mütehassıstı. Kaynak­larda vakur, doğru sözlü, iyilik sever, ol­gun ve müşfik bir kişi olarak nitelenir. Ankara’da bir cami ile bir dershane yanın­da yirmi dört çeşme, bir hamam, bir ker­vansaray ve bir mektep yaptırdığı gibi va­siyeti gereği vakıflarının zevâidiyle İstan­bul’da Şehzadebaşi’nda varlığını günü­müzde de sürdüren ve Belediye Sarayı ile Hoşkadem Mescidi arasında bulunduğun­dan Hoşkadem Medresesi adıyla da anı­lan bir medrese inşa ettirmiştir.

İlgili Makaleler