Kimdir

Alkibiades kimdir? Hayatı ve eserleri

Alkibiades kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (İÖ 450-404) Atinalı komutan. Çanakkale ve İs­tanbul boğazlarının denetiminin Ati­na’ya geçmesini sağlamıştır. Atina’da doğdu, Frigya’da (Kütahya ve Afyon bölgesi) öldü. Atinalı siyasetçi Kleinias’ın oğlu, Perikles’in yeğenidir. Perikles’in evinde büyüdü, iyi bir eğitim ve öğrenim gördü; aynı zamanda Sokrates’in öğrencisi oldu.

İÖ 431’de başlayan Atina ve İsparta arasındaki Peloponnesos savaşları, İÖ 421’de Atina delegesi Nikias’ın çabasıyla kesilmiş ve Nikias Barışı adıyla bir barış antlaşması imzalanmıştı. Bu, Atina için başarı sayılabilecek bir antlaşmaydı. Ancak, savaş ülke ekonomisini alt üst etmişti. Alkibiades, bu koşullarda siyasi yaşama atıldı ve başkomutan seçildi. Demokrat­larla birleşerek Nikias’a karşı cephe aldı. İsparta’nın düşmanı olan Yunan kent devletlerinden Argos, Elis ve Mantinea ile bir ittifak sağladı ve İsparta ile savaşı yeniden başlatarak, Peloponnesos’a bir ordu gönder­di. Ispanaklar, İÖ 418’de Mantinea Savaşı’nda Atina ve Argos ordularını büyük bir yenilgiye uğrattılar. Alkibiades bu başarısızlığından ötürü sürgüne gönde­rilmek üzereyken, barıştan yana olan Nikias’la uzlaşma sağladı ve İÖ 417-416 yılları için Alkibiades ve Nikias yönetime seçildiler.

İsparta’yı yenilgiye uğratmanın tek yolu, Sicilya’ yı, Attika-Delos Deniz Birliği’ne sokmaktı. Alkibia­des, İÖ 415’te Sicilya’ya bir sefer yapılmasını planladı ve Nikias ile Lamahos’un da katıldığı büyük bir ordu ile Sicilya’ya hareket etti. Sicilya’ya vardıktan kısa bir süre sonra Alkibiades, bir içki sofrasında tanrılara hakaret etmekle suçlandı ve kurulan soruşturma komisyonunca Atina’ ya çağrıldı. Bunun üzerine, Alkibiades İsparta’ya sığındı ve Sicilya seferinin bütün planlarını açıkladı. Ardından, Atina’da vatan hainliği suçundan idama mahkûm edildi ve bütün mallarına el kondu.

Lamahos’un ölümü üzerine ordunun başında yalnız kalan Nikias, İsparta karşısında uzun süre direnemedi. İÖ 413’te büyük kayıplar vererek yenil­di. Siraküzalılar, Atinanılar’ı taş ocaklarına atarak öldürdüler, Nikias’ı da idam ettiler. İsparta, Atina’ya kesin bir darbe indirebilmek için Persler’le ittifak yaptı. Alkibiades komutasında bir donanma, İyonya’ daki kimi kentleri Attika-Delos Deniz Birliği’nden çıkardı. Pers orduları İyonya’ya girdi ve deniz birliği tümüyle dağıldı.

Ispartalılar’la arası bozulan ve ülkesine dönmek isteyen Alkibiades, Atina’da siyasi gücün demokrat­lardan, oligarşi yanlılarına kaymasından yararlandı. Bir yandan Persler’i Atina’nın yok edilmesi yerine, Atina ile İsparta arasında bir denge kurulmasının yararına inandırmaya çalışırken, öbür yandan Atina’ daki oligarşi yanlılarına, tek kurtuluş yolunun Pers­ler’le birleşmekten geçtiğini öğütledi. Ancak, Persler’ den yardım alamayınca, oligarşi yanlıları onunla ilişkilerini keserek iktidara geldiler.

Alkibiades

Bu kez demokratların safına geçen Alkibiades, hâlâ demokratların kontrolündeki donanmaya komu­tan oldu. Atina donanması, İÖ 411’de Çanakkale Boğazı’nda, Kinossemo ve Abidos’ta iki zafer kazandı. Alkibiades, İÖ 410’da, Marmara Denizi’nde Pelo­ponnesos donanmasını büyük bir yenilgiye uğrattı. Bir yıl sonra da Byzantion (İstanbul) ve Kalkedon’u (Kadıköy) ele geçirerek, boğazların denetiminin yeni­den Atina’ya geçmesini sağladı. Bu başarılar, Atina’da demokratların yönetime geçmesine yol açtı. İÖ 408’de, büyük bir donanmayla Atina’ya dönen Alki­biades, bir kahraman gibi karşılandı, Yurttaşlık hakla­rı geri verildiği gibi, sınırsız yetkiyle kara ve deniz kuvvetleri komutanlığına getirildi.

Bu yıllarda Persler, Ispartalılar’la birleşerek Ati­na’yı yıkmayı planladılar. Pers ordusunun başına, Pers Kralı II. Dareios’un oğlu Kiros, İsparta ordusu­nun başına da Lysandros adlı bir komutan geçti. Persler’in Ispartalılar’la işbirliği yapması üzerine Al­kibiades İÖ 407’de donanmasıyla Anadolu kıyılarına çıktı. Burada donanmanın bir bölümünün komutasını üzerine alan Atinalı Amiral Antiyokos, Lysandros tarafından yenilgiye uğratıldı. Alkibiades, bu başarı­sızlıktan dolayı başkomutanlıktan alınınca Trakya’ daki çiftliğine çekildi. Atina’nın kesin olarak yenil­mesinden sonra da Persler’in eline geçen Frigya’ ya sığındı. Burada, Ispartalılar’ın isteği üzerine Persler’ce öldürtüldü.

Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 5. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983

Atinalı siyaset adamı ve general (Atina İ.Ö. 450’ye doğru-Frigya İ.Ö. 404). Kleinias’ın oğlu olan Alkibiades, babası ölünce Alkmenoidai ailesinden gelen annesinin akrabası Perikles tarafından büyütüldü. Sokrates‘in derslerini izledi. Kadınlara düşkün, bencil bir kişiydi;çevresince beğenilip pohpohlanıyor, kibirliliği yüzün­den gösterişçi davranışlardan hoşlanıyordu. Her yerde birinci olmak istiyor, ilgi çekmek için rezaletten bile ka­çınmıyordu. Potidaia savaşında Sokrates tarafından ölümden kurtarılıp, Delion savaşındaysa o Sokrates’i ölümden kurtardı ve büyük yararlık gösterdi. Aristokrat Nikias’ın buyruğuna girmemek için demokratça düşün­celeri varmış gibi görünerek, işi demagojiye kadar var­dırdı. 50. yıl barışını yaptırmış olan Nikias’ı, İsparta’ya öteden beri aşırı yakınlık göstermekle ve Sphakteria’da tutsak alınanları vaktinden önce geri vermiş olmakla suçladı (İsparta’ya karşı bu tutumu, aristokrasinin on­dan soğumasına yolaçtı). Elis, Argos ve Mantineia ile bir savunma antlaşması imzalanmasını sağlayarak, savaşın yeniden başlamasına elverişli bir ortam hazırladı. İspar­ta ile Argos arasındaki bir anlaşmazlık üstüne savaş ger­çekten patlak verdiyse (İ.Ö. 419) de, Mantineia bozgu­nuyla (418) sonuçlandı. Durumdan yararlanmayı başa­ran Alkibiades, İ.Ö. 417’de, kendini Nikias’ın yanı sıra strategos seçtirdi. Olympia şenliklerinde, atlarından üçünün yarışma kazanmasını bir şölenle ve Euripides’in bestelediği bir zafer türküsüyle kutlayarak, göz kamaş­tırıcı gösterişlerine bir yenisini ekledi. Sicilya sitelerinin Syrakusai egemenliğinden kurtarılması için bir sefer ya­pılmasını önerdi (İ.Ö. 415) ve Nikias karşı çıktığı halde, Atina’yı serüvenci ve uzak bir sefere sürüklemeyi ba­şardı.

Öteki iki strategos Nikias ve Lamakhos ile denize açılacağı sırada, kentteki Hermes anıtlarının çoğunun kırıldığı ve şölenlerde Eleusis ayin törenlerinin alaya alınmış olduğu anlaşıldı; bunun sorumlusunun Alkibia­des olduğu ileri sürüldü. Alkibiades hemen yargılanma­sını istediyse de, hasımları onun yola çıkmasını sağlayarak, yokluğunda daha kolayca suçladılar ve Sicilya’ya vardığı anda, yakalanıp geri getirmesi için kutsal kadırga gönderildi. Bunun üstüne kaçıp, yokluğunda ölüm ce­zasına çarptırılan Alkibiades, Lakedemonialıların çağrı­sına uyarak İsparta’ya gitti ve yurdunun en tehlikeli düş­manı oldu: Ispartalıları Atinalılara karşı savaşı yeniden başlatmaya, Syrakusai’yi kurtarmaya ve Attike’de Dekelia kasabasını ele geçirerek ordan Attike köylerine akınlar yapmaya razı etti. Ama, ölçülülüğüyle Ispartalıları kendine hayran bırakmasına karşın, generallerde, özellikle eşini baştan çıkardığı Kral Agis’te, düşmanlık uyandırdı. Ispartalıların, İonia kentlerini Atina’ya karşı ayaklandırmalarına yardım ettikten sonra, Pers kralının satrapı Tissaphernes’in yanına sığındı ve ona bir İspar­ta’yı, bir Atina’yı destekleyerek, iki büyük Yunan sitesi­nin birbirini yıpratmasına gözyummasını öğütledi (aynı zamanda da, barışı sağlayabilecek ılımlı bir demokrasi kurulması için Atina’da entrikalar çevirtiyordu). Oligarşik Dört Yüzler meclisinin kurulmasından (Atina ile Sa- mos ve Hellospontos filolarının arasının açılmasına yo- laçtı) sonra, Samoslu Atinalılar tarafından sürgün cezası kaldırılınca, Atina’da demokrasiyi yeniden kurup, bir fi­lonun başına geçerek, Ispartalıları İ.Ö. 411’de Abydos’ta, İ.O. 410’da Kyzikos’ta yendi. İ.Ö. 407’de zafer alayıyla Atina’ya döndü ve başkomutanlığa getirildi. Dört ay kaldığı bu görevde, Dekelia’dan gelebilecek bir saldırıya karşı Eleusis tören alayını kurarak kendini halka sevdirdiyse de, generallerinden birinin Lysandros’a yenilmesi üstüne yeniden sürgün edildi. Trak­ya’ya çekilip, çevresine paralı askerlertopladıysa da, Ispartalılar satrapı onu öldürtmeye razı edince, bir fahişenin kolları arasında öldürülüp, evi yakıldı.

Alkibiades, Atina aristokrasisinin en parlak temsilci­lerinden olmasına karşılık, bencilliği ve ahlâksızlığı yü­zünden, parlak zekâsını yurdunun hizmetine vermeyi başaramamış, bu yüzden, bazı kişiler, en parlak öğren­cilerinden biri.olduğu Sokrates’in eğitim sistemini suç­lamışlardır.

KAYNAK: GROİLER İNTERNATİONAL ENCYCLOPEDİA, CİLT-1, 1993, DANBURY, CONNECTİCUT-İSTANBUL

İlgili Makaleler