Nedir ?

Alamut Nedir Kalesi, Tarihi

Alamut Kalesi

Alamut Kalesi. Tahran’dan Kazvîn’e giden yolun sağ tarafında, Kazvin’in kuzey doğusunda, Talakân nehri ile beraber, Şarhûd nehrini teşkil eden Rûdhâne-i Alamüt vadisi üzerinde, Alamut Devleti’nin (1090 – 1256) merkezi olarak sarp dağların tepesine yaptırılan bir kaledir. Orta çağlarda Rudbâr ismini taşıyan bu vadide 50 kadar müstahkem kale bulunurdu ki (eski fars dilinin Tabaristan şive­sinde “kartal yuvası” demektir), Alamut kalesi ile Maymun Diz mâruf idiler. Alamut kalesi, Rüdhâne-i Alamut’un Talakan nehri ile bir­leştiği yerden iki ve Kazvin’den 35 km mesafede, nehrin kuzeyinde bulunuyordu. Kale 860 yılında Tabaristan alevîlerinin reisi al-Dâ’i Hasan b.Zayd tarafından bina olunmuş ve 1090 yılında Hasan Sabbah’ın eline ge­çerek, 1256 yılında Hulagu tarafından zapt ve tah­ribine kadar, 171 yıl Batınîlerin merkez kalesi olmuştur. Aynı zamanda onların mezhep ve ilim merkezi idi. Hulagu, kaleyi zaptedince, içerisindeki zengin kütüphaneyi de ele geçirmiş ve bunu veziri tarihçi Ata Cuvayni’ye tes­lim etmişti. Cuvayni kitaplardan, kendi fikrince, faydalılarını, bilhassa hey’ete ait olanlarını ayı­rıp aldıktan sonra, İsmailî, yani Batınî mezhebi­ne ait olan bütün eserleri yakmıştır (d’Ohsson, Histoıre des Monglos, III2, 198). Safevîler za­manında Alamüt, bir daha ihya edilerek, hapis­hane şekline sokulmuş idi (Chardin, Voyages, II,   267 ).   Çok  yüksek bîr kaya üzerine kurulu olan kale bugün harabe halindedir; yakınında, kalenin ismini taşıyan, bir kasaba bulunmakta­dır.