Alaeddin Camii (Niğde) Tarihi, Mimari, Özellikleri, Hakkında Bilgi
Alaeddin Camii. Niğde’de XIII. yüzyıla ait bir Selçuklu camii.
Niğde Kalesi içinde bulunan cami, Anadolu Selçuklularının ulucamilerindendir. Üç satırlık mermer kapı kitabesine göre I. Alâeddin Keykubad döneminde, onun adına Beşâre b. Abdullah (imrahor Zeyneddin Beşâre Bey) tarafından 620 (1223) de yaptırılmıştır. Yine cümle kapısında niş tepesine yerleştirilmiş bulunan diğer bir kitabeden, caminin mimarlarının “Mahmud’un oğullan Sıddık ve Gazi ustalar” şeklinde tanıtılan iki kardeş oldukları ve içeride kemer üstünde bulunan başka bir kitabedeki “Amel-i Sıddlk b. Mahmûd” ibaresinden de başmimarın Sıddık usta olduğu anlaşılmaktadır.
Tamamı düzgün kesme taştan yapılmış olan cami. doğu yönünde yan tarafa alınmış âbidevî cümle kapısıyla dikkati çeker. Yapının yüksekliğini aşan ve tamamen geometrik motiflerle süslenmiş olan bu kapıdan başka kuzey yönünde, minarenin alt köşesinde klasik Selçuklu nişi şeklinde ikinci bir kapı daha bulunmaktadır. Biraz yüksekte olan bu kapı, ahşap hatıllı özel bir mahfile açılmaktadır. Bu unsur Anadolu Türk mimarisinde camilerde görülen (Sultanbey mahfili gibi) özel mahfillerin erken örnekleri arasındadır. Silindir biçimindeki minare. İki renkli kesme taşlardan yapılmış orijinal Selçuklu sanatı örneklerindendir.
Caminin ön bölümü, mihrap duvarı boyunca çapları, yükseklikleri ve şekilleri birbirinden farklı yanyana üç kubbe ile örtülüdür. Bu bölüm, kalın ve kademeli silmelere sahip üç geniş kemerle kuzeydeki bölümlerden ayrılmakta ve mihrap önünde enine gelişen bir ana mekân meydana getirmektedir. Diğer bölümler, caminin merkezindeki küçük bir iç avlunun etrafında yer alan mihrap duvarına dik tonozlarla örtülmüş bulunan üç nef biçiminde görülebilir. Ancak, bu yapıda mihrap duvarına dik, derinliğine bir gelişme söz konusu değildir. Büyük Selçuklu cami mimarisinin izlerini taşıyan bir planlama, enine gelişen mihrap önü kubbeli cami planıyla birlikte bir deneme mahiyetinde ele alınmış olmalıdır. Bu durum, yapının Anadolu Türk mimarisinin gelişme çizgisi içindeki önemini arttıran bir özellik olarak ele alınmalıdır. Mihrap ve minber taştandır.
Diyanet İslam Ansiklopedisi