Akif İnan kimdir? Hayatı ve eserleri
Akif İnan kimdir? Hayatı ve eserleri: (1940-2000) Urfa’da doğan Akif İnan, Ankara Üniversitesi DTC Fakültesi Edebiyat Bölümü’nü 1972’de bitirdi. Çeşitli liselerde ve Gazi Eğitim Enstitüsü’nde edebiyat öğretmenliği yaptı. Hilâl dergisi yayınlarını yönetti. Türk ocakları, genel merkez müdürü oldu. Edebiyat ve Mavera dergilerinin kurucularından, şair ve yazarlarından olan İnan, “Yeni İslamcı Akım”ın özellikle nazariyatını (teorisini) yapan değerlerdendir. Bu konudaki yazılarını Edebiyat ve Medeniyet Üzerine Denemeler (1972)’de toplamıştır. 1974’te yayımladığı tek şiir kitabı Hicret’tir. Daha sonra ikinci şiir kitabı Tenha Sözleri (1991)’i yayımlamıştır. “Din ve Uygarlık” adlı denemelerini ise 1986’da yayımlamıştır. “Yeni Türk Edebiyatı” adıyla bir de ders kitabı yazmıştır.
Divan edebiyatına hayran olan ve bu şiirin bütünüyle “İslâmî” timsal ve mecazlardan, İslâmî düşünce, inanç ve iman unsurlarından oluştuğunu ısrarla belirten Akif İnan, özellikle bu düşüncesine uygun şiirler yazarak “Yeni İslâmî Akım ” ile Divan edebiyatımız arasında bağlar kurmaya çalışmıştır.
Kendisi, Divan edebiyatına Halk edebiyatının şekil ve muhtevasını da katarak, beyit birimlerine dayalı şiirler yazmıştır. Vezinli hissini veren fakat kafiyelere önem vermeyen bu şiirlerde geleneğe dayalı bol kelimeli güzel bir dil vardır. Aşkın, düşüncenin serbest ufuklarında gezinmekle beraber, bütün kuşaktaşları gibi İnan da İslâmiyet’e, Kur’an ‘a, Peygamber’e, Asr-ı Saadet e işaret eden tema ve mecazlara geniş yer vermektedir.
UMUT GAZELİ
Soyundum çileden dönmemesine Bilendim ışıktan gözyaşlarıyla
Acılar umudu durdurur bize Bir zırha büründüm bu çağa karşı
Edep senin sabır benim delimdir Askerler üretir sessiz ve derin
Bayrağa dönüşen alnımdır şimdi Ellerim ağların mahşer makası
Türkümüz dünyayı kardeş bilendir Gökleri insanın ortak tarlası.
(Hicret, s. 10)
ZAMAN’dan
Susarak anlattım bütün gizliyi Sakladım duygumu ben konuşarak
En iyi anlatış artık susmaktır Anladım bunu ben seni bilince Gel denize yaslan yalnız denize Sırrını denizler taşır insanın
Bir uyku bölmezse anılarımı Korkarım çıldırtır bu hayal beni
Gözlerin ne kadar İstanbul öyle Sebiller uçuşur parmaklarında
Aşk ve tabiata ulaştır bizi
Gel kurtar bu şehrin gürültüsünden
Terketme bir eşya gibi nolursun Ölümsüz bir hasret yaşarken bende
Vurulmuş geyiktir sensiz zamanlar İçimin ormanı bir yangın yeri
Bir uyku bölmezse anılarımı Korkarım çıldırtır bu hayal beni
(Hicret, s. 37)
YOL
Buhar oldu şüphe kuluçkaları Kanım ki sürekli deli çağında
Bütün akımların ovası kalbim Yerle gök arası gelgitler bende
Ben de bu denize girdim gireli Her mahlûkun sesi arkadaşımdır
Güneştir gölgemin kefili astık Yelkenim mehtabın dizginindedir.
Başı sensin sonu sen yollarımın Ruhumun adresi kalbinde saklı
Beni ele veren hicabımdır hep Seni dilendiren güzelliğindir.
Sahip olmadığın neyim kalmıştır O inceliğinin işgalindeyim
Ardından bu yolun can görünür Sevdan kan gibidir damarımızda
(Mavera, Ağustos 1982)
KAYNAK: TÜRK EDEBİYATI 4. CİLT, AHMET KABAKLI, TÜRK EDEBİYATI VAKFI YAYINLARI, İSTANBUL