Aka Gündüz, Asıl adı Hüseyin Avni Finci’dir. Türk yazar ve gazeteci. (Selanik 1886-Ankara 7 Kasım 1958).
Yaşamı
Babası Rize’li Fincioğullarından Binbaşı İbrahim Kadri Bey’dir. Doğduğu şehir Selanik’ten İstanbul’a geçti. Kuleli Askerî Lisesini bitirdikten sonra Harp Okuluna devam etti. Buradaki öğrenimi hastalığı sebebiyle yarım kaldı. Paris’te gördüğü hukuk ve güzel sanatlar öğrenimi de kısa sürdü. Gönüllü olarak Hareket Ordusu’na katıldı. İstanbul’un işgalinde Malta’ya sürüldü, yaşadığı sürgün hayatından sonra Millî Mücadele’ye katıldı. On dört yıl milletvekillik yaptı (1932-1946). 7 Kasım 1958’de Ankara’da öldü.
Edebi Kişiliği
Edebiyat dünyasına on altı yaşında, Edebiyât-ı Cedide şairleri tarzında manzumeler yazmakla giren Aka Gündüz, Enis Safvet, Avni. Muallim ve Serkenkebîn takma adlarıyla edebî ve mizahî birçok şiir ve yazı kaleme almıştır. 1901 Martında Mecmûa-i Edebiyye’de (1315-1318) çıkan bir şiirle yayın dünyasına ayak basmış, daha sonra Selanik’te yayımlanan Çocuk Bahçesi (1903) ve Genç Kalemler (1911) dergilerinde yer alan yazılarıyla edebiyat çalışmalarını sürdürmüş ve kısa sürede tanınmıştır. Selanik’te haftalık Kadm gazetesini yayımlamış (1908) ve burada Seniha Hikmet adıyla yazdığı şiir ve makaleler ilgi uyandırmıştır. Karagöz (1908) gazetesinin başmuharrirliğini yapmış. Ubeydullah Efendi ile birlikte Hak Yolu adlı bir akşam gazetesi de çıkarmıştır (1910). Daha sonra İstanbul’da Ercümend Ekrem (Talu) İle beraber mizahî Alay dergisini yayımlamıştır (1920). Sabah (1889), Zaman (1909), Hizmet 119251, Ahenk (1928), Tercüman (1887-1917], Tanin (1324-1341), ileri (1334-1340), Hâkimi-yet-i Milliye (1336-1928) gibi birçok gazetelerde yayımlanan şiir, hikâye, roman ve makaleleriyle gazetecilik ve yazarlığı sürdürmüştür.
Asıl şöhretini millî edebiyat cereyanına katıldıktan sonra kazanan Aka Gündüz, 1923’ten önce yayımladığı eserlerinde, daha çok, Türklük duygusuyla Rumeli’de düşman elinde kalan Türk toprakları karşısında duyduğu ıstırabı. bir avuç Türk’ün bu topraklarda verdiği kahramanca mücadeleyi dile getirmiştir. Cumhuriyetten sonra neşrettiği eserlerinin büyük bir kısmı ise doğrudan doğruya tezli roman niteliğinde olup ele aldığı zaman dilimi, imparatorluktan millî devlete geçiş dönemidir. Romanlarında kadın ve çocuk terbiyesi, suça ve fuhşa sürüklenmenin sosyal-psikolojik sebepleri, bâtıl inançların kötü etkileri, savaşın doğurduğu ekonomik ve ahlâkî çöküş, inkılâplardan sonra ortaya çıkan yeni ve yerli hayat tarzının müdafaası ön planda bulunmaktadır. Devrinde geniş bir okuyucu kitlesi tarafından tutulmuş ve eserleri okunmuş bir yazar olan Aka Gündüz’ün şiir, hikâye, piyes, roman, mizahî hikâye, fıkra ve çocuk hikâyesi türlerinde yetmişe yakın eseri yayımlanmıştır. Şiirlerinden bazıları bestelenmiş ve sevilen şarkılar arasında yer almıştır.
Eserleri
Roman
Dikmen Yıldızı (1927), Odun Kokusu (1928), Tank-Tango (1928), İki Süngü Arasında (1929), Yaldız (1930), Çapkın Kız (1930), Aysel (1932), Ben Öldürmedim (1933), Onların Romanı (1933), Kokain (1935), Üvey Ana (1935), Üç Kızın Hikayesi (1933), Aşkın Temizi (1937), Çapraz Delikanlı (1938), Zekeriya Sofrası (1938), Mezar Kazıcılar (1939), Giderayak (1939), Yayla Kızı (1940), Bebek (1941), Bir Şoförün Gizli Defteri (1943), Eğer Aşk… (1946), Sansaros (1946), Bir Kızın Masalı (1954)
Hikaye
Türk Kalbi (1911), Türk’ün Kitabı (1911), Kurbağacık (1919), Hayattan Hikayeler (1928),
Oyun
Muhterem Katil (1914), Yarım Osman (1933), Mavi Yıldırım (1933).
Şiirleri
Bozgun (1913), İlkbahar Şiiri, Anadolu şiiri