Ahizade Yusuf Efendi Kimdir, Hayatı, Eserleri, Hakkında Bilgi
AHÎZADE YÛSUF EFENDİ (ö. 905/1500) Tokatlı Hanefî fakihi.
Ahî Çelebi diye de tanınır. Sultan II. Bayezid devri âlimlerinden olup babasının adı Cüneyd’dir. Önce Ahmed Kırîmî’den. daha sonra Sultan Bayezid’in hocası Molla Selâhaddin’den ve Molla Hüsrev’den ders aldı. Sırasıyla Bursa Molla Hüsrev, Edirne Haceriyye (Taştık), İstanbul Kalenderiyye ve Vezir Mahmud Paşa medreselerine müderris oldu. Daha sonra Bursa Sultaniye Medresesi”ne ve oradan da Semaniye (sahn-ı semân) medreselerinden birine tayin edildi. Bugün Fâtih Camii yakınlarındaki Dârüş-şafaka caddesinde bulunan Ahîzâde Ca-mii’ni yaptırıp kitaplarını da oraya vakfeden Ahîzâde Yûsuf Efendi, Sahn Medresesi’nde müderris iken vefat etti ve bu caminin hazîresine defnedildi. Vefat tarihi bazı kaynaklarda 902 (1497) ve 904 (1499) olarak da geçer,
Ahîzâde’nin en önemli eseri Zohîre-tü’l-cukbâ lî şerhi Şadri’ş-şericaU’I-cuzmd’dır. Tâcüşşerîa Mahmûd b. Ahmed’in Vikâyetü’r-rivâye fî mesd3ili’l-Hidâye adlı eserine torunu Sadrüşşe-rîa es-Sânî Ubeydullah b. Mes’ûd’un yaptığı şerhin (ki müellifin lakabı olan Sad-rüşşerîa adıyla tanınmıştır) haşiyesi olan eser. 891-901 (1486-14%) yılları arasında telif edilmiştir. Birçok kütüphanedeki yazmaları yanında Kayseri Râşid Efendi Kütüphanesi’nde müellif hattıyla bir yazması da bulunan (bk. A. Rıza Karabulut, sütun 705) bu eser, Hâşiye-i Çelebi Ahîzâde Yûsuf Efendı’ye ait Zahîretü’i’ukbs’mn müellif nüshasından SOn sayfa (Kayseri RâşiH F.Fendl Ktp , nr 430) diye de tanınmış olup birkaç defa basılmıştır (Kalküta 1245; Leknev 1873, i 882, 1304; Lahor 1897; Kanpür 1878). Ahîzâde’nin nahiv, mantık ve belagatla ilgili tarifleri şemalarla gösteren Zübdetü’t-ta’rîfât adlı eseri de Osman Azmî b. Ah-med’in bazı ilaveleriyle basılmıştır (İstanbul 1285, 1308). Ayrıca Terceme-i Ferâiz-i Sirâciyye, Muhtaşam (Münte-habü) Fetâvâ’i Kadîhân (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 1080; Yozgat, nr. 317), Ta’lîkât’alâ Tefsîri’l-Beyzâvî (Süleymaniye Ktp., Şehid Ali Paşa, nr. 184) adlı henüz basılmamış eserleriyle küfre götüren lafızları açıklayan akaidle İlgili Hediyyetü’l-mühtedîn (Hidâyetül-mehdiyyîn) adlı matbu (İstanbul 1403/ 1983) bir risalesi vardır.
TDV İslam Ansiklopedisi