Ahi Şecerenameleri hakkında bilgi
Ahi Şecerenameleri hakkında bilgi: Ahi Şecerenamelerinin ilk defa ne zaman yazılmaya başlandığına dair kesin bir bilgi yoktur. Ahilik geleneğinde Ahilerin mesleğini kimden öğrendiği (el aldığı) ve meslek intisabının hangi pirlere dayandığı büyük önem taşır. Meslekî intisabı olmayan sanatkârların sanatında kutsiyet ve bereket olmayacağına inanılır. Bundan dolayı her meslek bir ulu kişiye dayandırılır. Ahi Evran’ın eserlerinde de işlenen bu anlayış, Ahiler arasında gelenek hâlini almıştır. Böylece Ahi Evran’ın fikirleri doğrultusunda Anadolu’da bir nevi Ahi işyerlerinin yönetmelikleri olan ‘”Ahi Şecerena-meleri” meydana getirilmiştir. Başka bir ifadeyle Ahi işyerlerinin ruhsatı olarak görülen şecerena-melerin düzenlenmesine gidilmiştir.
Anadolu’da yazılan şecerenamelerin en eski nüshaları Farsçadır. Buna bir örnek Kırşehir İl Kültür Müdürlüğü’ndeki Farsça şecerenamedir. Daha sonraki dönemlerde Türkçe şecerename-ler de yazılmıştır. Şecerenamelerin başlangıçta Farsça olarak düzenlenmesi, Anadolu Selçukluları döneminde Farsça yazma geleneğinden kaynaklanmıştır. Anadolu’da Türkçecilik ve Türkçe eser yazma geleneği yaygınlaşınca, Türkçe şece-renameler de tanzim edilmeye başlanmıştır. Ahi Sinan’ın Farsça şecerenamesinden bir ay sonra Türkçe şecerename kaleme alınmış olması da bunu göstermektedir. Ahi Sinan’ın Farsça Şe-cerenamesine benzeyen bir şecerename de Ahi Cârullah Şecerenamesi’dir. Bu belge 830 (1426) tarihli olup, Farsça olarak kaleme alınmıştır. Hâlen elimizde bulunan en eski Farsça şecerena-me budur.
Şecerenamelerin yazılış sebeplerini şu hususlara bağlamak mümkündür: 1-Şecerenameler bir meslek ve sanat adına düzenlendiği için, bağlılarına o mesleğin hususiyetleri anlatılmak istenmiştir. Bu da ihtiyaçtan kaynaklanmış olmalıdır. 2-Şecerename hangi meslek adına yazılıyorsa, o sanatı yüceltmek amacı güdülmüştür. Anadolu’da ilk sanat kurumunun debbağlık ve bunun pirinin de Ahi Evran olduğu bilinmektedir. Debbağlarla ilgili şecerenamelere çok rastlanması bundan ileri gelmektedir. İlk sıralarda Ahiler sadece deb-bağlık ve ona bağlı deri işçiliği ile uğraşırken, sanat kolları kısa sürede 32’ye çıkmıştır. Hatta Radavî’de ve diğer bazı fütüvvetnâmelerde bu sayının daha da arttığı görülmektedir. 3-Şecerena-meler, şeyh olan kişinin kerâmetlerini anlatmak için de yazılmıştır. Bir Ahi’nin Ahi Baba, hatta Ahi Evran Tekkesi postnişîni olabilmesi için elinde şeceresi olması gerekirdi. Şecere yazılabilmesi için de Fütüvvet silsilesinin bulunması lazımdı. Şecerenamenin geçerli olabilmesi ise Padişah beratının bulunmasına bağlıydı.
Mehmet Ali HACIGÖKMEN
Kaynak: Ahi Ansiklopedisi, 1. cilt, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ankara, 2014