Ahi Mesud kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi
Ahi Mesud kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (KIRŞEHİR) Kırşehir’de Ahi Evran’ın evlatlarındandı. XV yüzyılın ikinci yarısına ait arşiv kayıtlarında isminin Ahi Mahmud ile birlikte geçmesi, Ahi Mahmud gibi dönemin önde gelen Ahilerinden olduğunu gösterir.
Ahi Mesud’un Ahi Sinan ve Hoca adlı iki oğlu vardı. Bunlardan Ahi Sinan, 1485 tarihinde Ahi Çelebi ile birlikte Ahi Evran Zaviyesi şeyhliğini müştereken tasarruf etmekteydi. Zaviyede şeyhlik makamının babadan oğula intikal etmesi, oğlu Sinan’dan önce zaviye şeyhliğine tasarruf ettiğinin işareti olmalıdır. Şeyhlik makamını muhtemelen Ahi Mahmud’la birlikte müştereken tasarruf ettiğini de düşünmek mümkündür. Diğer oğlu Hoca ise 1485’te Taraz adlı mezraanın malikâne hissesine sahipti. Bu tarihte adı geçen mezraada Varsaklara mensup Ali Kethüda idaresindeki Todurga (Dodurga) ile Dodurga’ya bağlı Davudoğlu İshak idaresindeki Ahi İshak adlı göçebe grupları ziraatçilik yapmakta idiler. Bu gruplardan birisinin Ahi İshak adını taşıması, Ahilerin özellikle erken dönemlerde hem kırsal kesimle olan ilişkilerinin hem de Ahiliğin sadece şehir ve kasabalarda değil, bir ağacın dalları ve budakları gibi köylere ve hatta göçebe gruplara kadar da yayıldığının bir işareti olmalıdır. Bu mezraa, 1530 yılında mülk olarak muhtemelen Ahi Sinanoğlu Hoca’ın evladlarından veya onun soyundan olan Şah Mehmed’in üzerinde idi.
Ahi Evran’ın evladlarından olan Ahi Mesud, XV yüzyılın ilk yarısnda Ankara Ahileri arasında önemli bir şahsiyet olarak temeyyüz etmiş olan Ahi Mesud ile aynı kişi olmalıdır. Ahi Mesud adına Ankara’da bir zaviyenin olması ise teşkilatın felsefesini ve prensiplerini öğretmek ve yaymak için, birden fazla zaviye tesis etmeye ihtiyaç duyulmasından ileri gelmelidir.
İlhan ŞAHiN
Kaynak: Ahi Ansiklopedisi, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ankara, 2014
Ahi Mesud kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (ANKARA) Ankara’da tanınmış Ahilerindendi. Ahi şecerenamelerinde yedinci göbekten Ahi Evran’ın soyundan geldiği ifade edilir. Ancak bu meslekî intisap ve bağlılığın, zamanla akrabalık bağı şeklinde ifade edildiği anlaşılmaktadır. Ahi Mesud ve oğlu Ahi Sinan debbağ olduğuna göre, meslekî intisabları da ona dayanmaktadır.
Ahi Mesud’un Ankara ve Kırşehir’de zaviyeleri mevcuttu. 918 (1512) tarihli vakıf defterinde, Ankara’ya bağlı Bağluca köyündeki zaviyenin vakfı, Ahi Şerafeddin Zaviyesi ile beraber kullanılmakta idi. Bugün, Bağluca köyündeki yaşlılar, eski mezarlık denilen yerde büyük bir mezarın bulunduğunu ve büyüklerinden bunun Ahi Mesud’a ait olduğunu duyduklarını naklederler. Ahi Mesud Zaviyesi de muhtemelen burada olmalıdır. Ahi Mesud’un Kırşehir’de Ahi Mahmud ile mülkiyet üzere tasarruf ettikleri yerler, 890 (1485) ve 932 (1526) tarihli tahrirlerde kaydedilmektedir. Bu kayıtlardan, Ahi Mesud’un 1485 tarihinden önce öldüğünü anlaşılmaktadır. Ancak Ahi Mesud’un bu tarihten çok daha evvel, 1462 yıllarında ölmüş olması gerekir. Çünkü ona ait Bağluca’daki zaviye ve çiftlik, 867’de (1462) oğlu Ahi Minnet’in tasarrufunda idi. Ahi Mesud’un, bu oğlundan başka Ahi Sinan ve Ahi Turud adlı oğulları da vardı. Bunlardan Ahi Sinan dışındakiler hakkında yeterli bilgi bulunmamaktadır.
Mehmet Ali HACIGÖKMEN
Kaynak: Ahi Ansiklopedisi, T.C. Gümrük ve Ticaret Bakanlığı, Ankara, 2014