Ahdî (Bağdadlı) kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi
Ahdî (Bağdadlı) kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: ( ? -1593) Osmanlı tezkere yazarı, şair. Tezkeresi Bağdad yöresi ile İran’da yetişen şairleri de kapsaması bakımından önemlidir. Bağdad’da doğdu, aynı yerde öldü. Babası genellikle Farsça şiirler yazan Mevlana Şemsi’dir. Ahdî, şair olarak birçok tezkereye geçmiştir. Aşık Çelebi ve Riyazi, tezkerelerinde, adının Mehdî; Beyani ve Alî ise, Ahmed olduğunu yazarlar. Riyazî’nın Bağdad’da Ahdî ile görüşmüş olması göz önüne alınırsa Mehdî adının doğru olması gerekir. Âşık Çelebi, ‘onun önce Mehdî’yi mahlas edindiğini, fakat Bağdad şairlerinden birinin de bu mahlası aldığını görerek, Ahdî’ye çevirdiğini yazar.
Ahdî, tezkeresine babası gibi şair olan iki kardeşini ve amcasını da almıştır. Bireylerinin çoğu şair olan kültürlü bir aileden geldiği anlaşılmaktadır.
Ahdî, tezkeresinde verdiği bilgilere göre, yaşamının en güzel on yılını (1553-1563) Anadolu’da özellikle İstanbul’da geçirmiştir. Başkentte ve Edirne’de pek çok şairle tanışmış, onlardan dostluk ve yakınlık görmüştür.
Gülşen-i Şu’ara (Şairlerin Gülbahçesi) tamlamasının karşılığı olan 1563’te yazdığı şairler tezkeresi, Latifi tezkeresine zeyldir. Şehzade Selim’e (II. Selim) sunduğu tezkeresini üç bölüme ayırmıştır. 1. bölüm padişah ve şehzade şairleri içine alır; 2. bölüm bilgin şairleri; 3. bölüm dönemin isim yapmış şairlerini kapsar.
Ahdî, daha sonra yapıtını yeniden gözden geçirmiş ve 1593 yılına kadar topladığı şairleri de ekleyerek bölüm sayısını dörde çıkarmıştır. Tezkerede toplam 370 şair bulunmaktadır. Yapıtına aldığı şairleri yakından tanıyarak ya da sorup araştırarak yan tutmadan yazmaya özen göstermiştir. Tezkeresi, Bağdad yöresi ile İran’da yetişen Türk şairlerini de içermesi ve yeni bilgiler vermesi bakımından önem taşır.
Elimizde bulunan çoğu Türkçe, birkaçı da Farsça olan şiirleri bir divançe oluşturacak kadardır. Türkçe kadar, Farsça’yı da iyi bilen Ahdî, Türkçe şiirlerinde aruzu çok rahat kullanmıştır. Konuşma dilinden ve deyimlerden yararlanması yapıtlarına canlılık vermiştir. Şiirlerinde Fuzulî’nin etkisi açıkça görülür.
YAPITLAR:
Gülşen-i Şu’arâ (İstanbul Üniversitesi Kütüphanesi Türkçe Yazmalar, No: 2604; Topkapı Sarayı Kütüphanesi, Hazine Kitaplığı, No: 1303; Süleymaniye Kütüphanesi Halet Efendi Bölümü Eki, No: 107).
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Ansiklopedisi, 2. cilt, Anadolu yayıncılık, 1983