İslam Tarihi

Ahdas Nedir, Ne Demek, Tarihte Ahdas Hakkında Bilgi

AHDAS
 
Milâdî X-X1L yüzyıllarda Suriye ve Irak şehirlerinde gençlerden teşkil edilen mahallî kuvvetlere verilen ad.

Ahdâs lugatta “Genç adamlar” mâna­sına gelir. Bu teşkilât mensupları, ka­nunlar çerçevesinde amme haklarını korumak, yangınları söndürmek ve gerek­tiğinde düzenli ordunun yanında şehrin savunmasına katılmakla görevliydiler. Teşkilâtın başında nüfuzlu aileler ara­sından seçilen bir reis bulunur ve şehir halkının meselelerini halletmek, onların istek ve düşüncelerini idarî yetkililere aktarmak gibi hizmetleri de yerine ge­tirirdi. Reîsü’l-ahdâs denilen bu görevli­ler devlet adamları tarafından da tanı­nır, gerektiğinde görüşlerine başvuru­lur ve yardımları istenirdi. Bunların za­man zaman halka baskı yapmaya kal­kıştıkları da olmuştur. Meselâ daha ön­celeri şakilik yapan Berekât b. Fâris el-Micen. Sultan Melikşah’ın Halep valisi Kasîmüddevle Aksungur tarafından, cesur ve heybetli bir insan olması yanında eski eşkıya ve bozguncu taifesini yakın­dan tanıdığı için onlarla daha iyi müca­dele edebilir düşüncesiyle Halep reisli­ğine getirilmişti. Bu görev Aksungur ve daha sonra Suriye Meliki Tâcüddevle Tu­tuş zamanında başarılı bir şekilde yürü­ten Micen. Rıdvan’ın melikliği devrinde vezir, kadı ve diğer devlet erkânına ta­hakküme kalkışmış, hatta daha da ile­ri giderek ahdâs ve ayyâr’larla Halep melikliğine karşı isyan edip halka zul­metmeye başlamıştı. Rıdvan’ın asker­leri tarafından çok sıkı bir şekilde ta­kip edilince Halep Kalesi’ne sığınmış ve sonunda Rıdvan tarafından reislikten azledilip yerine Saîd b. Bedî tayin edil­mişti. Bunun yanmda devlet adamları­na önemli hizmetlerde bulunmuş reisler de vardır. Meselâ Halep Meliki Alparslan zamanında Bâtınfler’e karşı girişilen katliam sırasında Reîsü’l-ahdâs Saîd b. Bedî önemli rol oynamıştır. Ancak daha sonra yönetime hâkim olan Lü’lü’ün kış­kırtmaları sonunda tevkif edilerek yeri­ne İbrahim el-Furâtî reîsü’l-ahdâs tayin edilmiştir. Yaptıkları hizmetlere karşılık halktan toplanan vergilerden pay alan ahdâs teşkilâtı mensupları, şurta (polis) teşkilâtının bulunmadığı yerlerde daha faal rol oynamışlardır.

Ahdâs teşkilât Selçukluların Suriye ve Irak’ı fethetmelerinden sonra gittik­çe önemini kaybetmeye başladı. Selçuk­lular ve onların adına bilhassa uç eya­letlerini idare eden atabeglikler şehir­lerin güvenliği ve savunması, kadı hü­kümlerinin infazı gibi meselelerden şah­neleri sorumlu tuttular. Ancak görev­lerinin birçoğu şahnelere devredilmesi­ne rağmen, gerek Dımaşk gerekse Mu­sul atabeglikleri zamanında bu müesse­se tamamen ortadan kaldırılmadı. Me­selâ Melik Dukak devrinde Dımaşk’ta Sâlâr Bahtiyar şahne, Emînüddevle Ebû Muhammed b. Sûfi de reîsü’l-ahdâs ola­rak görev yapıyordu. Ölümünden sonra da iki oğlu Ebü’l-Meâlî Seyf ile Ebü’z-Zevâd el-Müferric, Atabeg Tuğtekin ta­rafından bir menşurla reîsü’l-ahdâs tayin edildi ve görevleri sırasında halka âdil davranmaları emredildi. Bu İki kar­deş, Dımaşk Atabeği Böri b. Tuğtekin zamanında da bu şehirde şahnenin yanı sıra reîsü’l-ahdâs olarak hizmet ettiler.