Tarihi Şahsiyetler

Ah­med İhsan Tokgöz Kimdir, Hayatı, Eserleri, Edebi Kişiliği

Ah­med İhsan Tokgöz. (1867-1942) Gazeteci, matbaacı, yayımcı ve siyaset adamı.

Aslen Kastamonu’nun Taşköprü kazasındandır. Tokgözoğlu Saraç Abdurrahman Ağa ailesinden olduğu için soyadı kanunu çıkınca Tokgöz soyadını almıştır. Babasının memuriyette bulun­duğu Erzurum’da doğdu. Büyük baba­sı İstanbul defterdarı Muhtar Efendi, babası ise Erzurum, Piriştine, İşkodra. Kastamonu, İstanbul, Şam, Ankara, Bur­sa defterdarlıklarında ve İstanbul Şû­rayi Mâlî ile Patent Meclisi âzalıklarında bulunan Ahmed Hâlid Bey’dir. Çocuk­luğunu babası ile birlikte dolaştığı çe­şitli yerlerde geçirdiğinden sürekli mek­tep değiştirmek zorunda kaldı. Sam As­kerî Rüşdiyesi (1880) ile Üsküdar İdâdîsi’ni bitirdi. Küçük yaşta öğrenmeye başladığı Fransızca’yı Şam Askerî Rüşdiyesi’nde ve daha sonra o yıllarda Anka­ra’da sürgünde bulunan gazeteci Agâh Efendi’den ders alarak ilerletti. Henüz Mekteb-i Mülkiyede talebe iken Fran­sızca’dan ilk tercüme eseri yayımlandı. Diran Kelekyan Efendi’nin Er­meni harfli Türkçe mecmuası Cihan”da ve Mustafa Asım Bey’in Şafak mecmu­asında tercüme ve telif yazıları neşre­dildi (1886). Daha sonra memuriyeti de­vam ederken Tercümân-ı Hakikat ga­zetesinde de tercüme makaleleri çıktı (1889). Mekteb-i Mülkiye’yi bitirince Ha­riciye Tercüme Kalemi’nde memurluğa başladı (1886) ve oradan Tophane Müşirliği’nde tercümanlığa geçti (1887).

Bir yandan memurluğa devam eder­ken diğer yandan da 1303’te (1887) Üm­ran ismiyle haftalık bir dergi yayımlamaya başladı; ancak devrin hükümeti bütün dergilerin ruhsatlarını iptal edin­ce Ümran 29. sayısında kapandı (1304/1888). Ahmed İhsan da­ha sonra Jules Verne’in Seksen Günde Devr-i Âlem’inı tercüme ve neşrede­rek yayımcılığa başladı (1890) Yaptığı bu ve diğer tercümelerle Jules Verne’in memleketimizde tanınmasını ve sevil­mesini sağladı.

Aslında kendisini bütünüyle yayımcılı­ğa ve matbaacılığa vermek isteyen Ah­med İhsan, 1890’da memurluktan ayrı­larak aynı yıl Âlem Matbaası sahibi Mus­tafa ve diğer arkadaşı Asım ile Âlem Matbaası Ahmed İhsan ve Şürekâsı basınevini kurdu. O yıllarda çok basit olan Türk matbaacılığını Batı tekniğiyle do­natmak için 1891’de Avrupa’ya incele­me gezisine çıkan Ahmed İhsan dönü­şünde matbaasını bazı teknik imkân­larla donattı ve ülkede ilk defa çinkografi ve klişehaneye sahip Türk matba­asını kurdu. Bu seyahati hakkındaki in­celemesini Avrupa’da Ne Gördüm adıyla yayımladı. Ahmed İhsan’ın matbaacılık yılları memleketin en karışık dönemidir. Bu dönemde mat­baasının ticarî unvanını ve binasını bir­kaç kere değiştirmiş, sırayla Âlem Mat­baası Ahmed İhsan ve Şürekâsı, Ahmed İhsan Matbaası ve Şürekâsı, Matbaa-i İhsan, Ahmed İhsan ve Şürekâsı Matba­acılık Osmanlı Şirketi. Matbaa-i Ahmed İhsan ve Şürekâsı unvanlarını kullan­mış, son olarak Ahmed İhsan Matba­ası ismini ölümüne kadar korumuştur. Matbaasını Ebüssuud caddesinden Eski Zaptiye caddesine, oradan Babıâli bina­sı karşısına, nihayet Nuruosmaniye’de yaptırdığı kendi binasına nakletmiştir. ölümüne kadar devam ettirdiği matba­acılık ve yayımcılıkta Türk kültürüne ka­zandırdığı altmış üç eserin kırk doku­zunu kendi matbaasında basmıştır. Ba­sın yayın dünyasına yaptığı hizmetler­den dolayı, II. Meşrutiyet’te ihdas edi­len “Maarif nişanı” ilk defa Ahmed İhsan’a verilmiştir (1910).

İlgili Makaleler