Nedir ?

Ağrı Dağı Coğrafyası, Tarihi, Büyük ve Küçük Ağrı Dağı

Ağrı Dağı

Ağrı Dağı,  (Türk. Eğri Dağ’da denilir; ermen. Ararat, Masis),” Doğu Anadolu yaylasının en yüksek dağıdır. Türkiye, İran ve Ermenistan sınırlarının kesiştiği noktada yer alan Doğu Anadolu’daki bir çok dağlar gibi, Ağrı dağı da volkaniktir. Koyu renkli sert lav ve yanardağ kütlesinden oluşmuş bir dağdır. Merkezi bir lav püskürmesi sonucunda yükselmiş olup, Alp-Himalaya volkanik kuşağı üzerinde bulunmaktadır. Kuzey ve doğu etekleri Aras nehrinin geniş alüvyon ovasından, güneybatı etekleri ise denizden 1500 m yükseklikte olan bir ovadan yükselir. Batısında bulunan alçak bir geçit, Ağrı Dağı’nı Torosların doğu ucundan ayırır. Dağın birbirine 11,2 km uzaklıkta iki doruğu vardır. 5165 metre ile Türkiye’nin en yüksek dağıdır. Kar sınırı mevsime göre değişiklik gösterirse de, 4000 metrenin üstü devamlı karla kaplıdır. Doruğa yakın yerde 10 kilometrelik alanı kaplayan Türkiye’nin en büyük buzulu yer alır.

Büyük Ağrı da remote/agri-buyuk-kucuk ğı (Cebel al-Hâriş) hafifçe kubbeleşmiş dışbükey bir koni şeklindedir. 15°—200 adımlık bir çevre içinde, dışbükeyce bir yüzey teşkil eden ve her tarafı dim dik yamaçlı zirveden, ıooo m. aşağılara kadar, kar sahaları ve glasiyeler iner. Küçük Ağrı da­ğı ( Cebel al-Huvayriş) sivri tepeli güzel bir dik koni şeklindedir.

Büyük Ağrı dağı kuzey-doğu eğiminde, yukarıdan aşağıya, de­rin bir yarık (Yakup vadisi) vardır ki, bunun yukarıdaki kısmı, etrafı duvar gibi dikey ka­yalar ile çevrilmiş, geniş kazanvâri bir çukur­luktur; alt tarafı, evvelce meskûn iken (1737 m. irtifada Arguri köyü ile Yakup manastırı), şimdi taşlık bir çöl halindedir.
20 haziran 1840’ta bölgede yaşanan en büyük depremin sebep ol­duğu dağ kaymasında (heyelân) yüzünden, mâmur bir yer olan eski Arguri köyü 1600 kadar köylüsü ile  3 km. kadar üst tarafta olan Yakup manastırı, keşişleri ile birlikte olmak üzere, tamamen toprakla örtülmüş, Yakup manastırınında yeri kayb­olmuştur.

Orman ve bitki türü ve çokluğu açısından zengin sayılamayan Ağrı Dağının 1500-3500 m arasında kalan kısmı geniş otlaklar ve ardıçlarla kaplıdır. Bunların dışında orman ve bitki azlığının neticesi olarak, hayvan topluluğu da çok azdır. Yakup vadisinde insan elinin vücuda getirmiş olduğu tesisatın mahvolduğundan beri, Ağrı dağı, vahşi bir çöl gibi, boş ve ıssız bir yer olmuştur. Orta za­manlarda böyle değildi. Arap coğrafyacısı Istahri orada pek çok orman ve av hayvanı bulunduğunu bilhassa zikreder. Mukaddasi, Ağrı dağının ön yamaç­ları üzerinde, 1000 den fazla küçük köy bu­lunduğunu ilâve etmektedir. X. asırda yaşamış olan tarihçi Thomas bu bölgede, geyik, yaban domuzu, arslan ve yaban eşeği gibi, hayvan­ların çok bulunduğuna işaret eder ( bk. Thöp-dschian, Mitteil. des Semin./orient. Sprachen in Berlin, 1904, II. kısm., s. 150).

İlgili Makaleler