Tarih

Agra Hindistan Tarihi, Eserleri (Tarihi Şehirler)

Agra


Agra
, Hindistan’ın kuzeyinde yer alan Uttar Pradesh eyaletine bağlı Yamuna nehrinin kıyısında yer almaktadır. Agra, Moğol-Türk hanedanı devrinden kal­ma birçok yapısıyla ünlüdür.

Tarihi
Agra’nın tarihi Sikandar Lodi’ler hanedanı­nın orada hâkim olduğu devire dek uzanır. fakat Agra’yı ilk defa başkent yapan, 1526 – 1858 yılları arasında Hindistan’da hüküm süren Babür İmparatorluğu hükümdarı Ekber şah’tir. Ekber Şah burada 1605’te ölmüştür. Ancak mezarı Agra’da değil, Agra’dan 8 km, uzakta bulunan Sikandra’dadır. Şehre, Ek­ber Şah’a izafeten, Akbarabad ismi verilmişse de sonraları unutulmuştur. Ekber Şah’ın halefleri Agra’da, ancak zaman zaman, ikamet ettiler ve nihayet Avrangzib’de başkentini Delhi’ye nakletti. Şehir 1770 te Mahratta’lar tarafından zaptedildi. Mahratta’lar burayı, kısa bir dönem hariç, 1803’e kadar ellerinde tuttular; 1803’te ise, Lord Lake Agra şehrini, İngilizler adına, işgal etti ( 1803 savaşı).

Tarihi Eserlerler, Anıtlar

Agra’da Babür Şah ve Hümayun Şah dönemlerinde erken Moğol mimari biçimi örnekleri ilk kez görülmeye başlandı. Agra, Ekber Şah zamanında muazzam eserlerle yükseldi. Bunda şehrin hemen yakınındaki Fetihpur Sikri’nin başkent olması da etkisi büyüktür. İmparator Şah Cihan, kendi döneminde Agra’da önemli mimari eserler meydana getirdi. Bunlar, Tac Mahal, Agra Kalesi, Cami Mescid ve diğerleridir. Delhi’deki Red Fort ve Cuma Camisini de Şah Cihan yaptırmıştır. 1761’de şehir Jat’ların eline geçtiği zaman birçok eser yıkılmış, hatta Tac Mahal bile çok zarar görmüştür. Bu anıt eserler 1770’de Maratha’lar ve 1857’de İngilizler zamanındaki şiddetli çarpışmalar da zarar görmüşlerdir.

Agra ‘nın en ünlü â Tarihi-eserler2/agra” 184″ 182″ bidesi, Hindistan’ın simgesi haline gelen, Şah Cihan eşinin anısına yaptırdığı Tac Mahal’dir. Yapımı 21 yıl sürmüş ve 20 bin kişi çalışmıştır. Olası bir depreme önlem olarak ise Tac Mahal’in çevresindeki 4 adet kubbe dışa doğru eğik olarak yapılmıştır.

Bu binalardan Moti Mescid : İnci Camisi olarak bilinir. 1653’de Şah Cihan tarafından yaptırılmıştır. Mescidin iç duvarlarındaki Farsça yazıtlarda bu anıt-yapı mükemmel bir inci ile kıyaslanmaktadır.  Nagina-Mascid ve Mina-Mascid ve bir çok hususî ve umumî divanlar (Divân-ı Aam ve Divân-ı khas), Şiş-Mahall (Aynalı Salon) Hâşş-Mahall ve Cahângîr-Mahall adları ile ünlü olan saraylar iç kalenin (21/* km. bölgesi olup, Ekber tarafından yaptırılmıştır) dahilinde bulunurlar. Nehrin karşı yakasında İtimad al-Daulah’nin türbesi vardır. Bu türbe, aslen İranlı olan soylu Mirza Gıyas Bey’in türbesidir. Bu zatın kızı Nur Cihan, imparator Cihangir ile evlenmiş ve bu türbe, 1628 yılında Nur Cihan tarafından yaptırılmıştır. Mimari yapısı Cihangir’in Lahor’daki türbesine benzemektedir. Tac Mahal’e çok benzemekle birlikte daha küçük boyutta olması bu işin daha ayrıntılı ve daha ince bir işçilikle yapılmasını gerektirmiştir. Mermer içine değerli taşları kakma sanatı olan Pietra Dura burada çok daha hassas bir şekilde gerçekleştirilmiştir.

İlgili Makaleler