Tarihi Şahsiyetler

Affan bin Müslim Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Ebû Osman Affân b. Müslim b. Abdillâh es-Saffâr el-Basrî el-Ensârî (ö. 220/835) Bağdat muhaddîsi diye anılan ve Mihne Olayı’nda ilk defa sorguya çekilen âlim.

Basra’da doğdu. Tahsil hayatından sonra Bağdat’a yerleşti. “Bakırcı” de­mek olan es-Saffâr lakabını ne münasebetle aldığı bilinmemektedir. Çocuk­luk ve gençlik yılları hakkında kaynak­larda bilgi yoktur. Devrinin tanınmış muhaddislerinden Hişâm ed-Destüvâî, “Hammâdeyn” diye anılan Hammâd b. Seleme ile Hammâd b. Zeyd ve Şu’be b. Haccâc gibi hocalardan hadis okudu. Üçüncü asrın en meşhur muhaddisle­rinden birçoğu, özellikle et-Tabakütü’l-kübrâ müellifi İbn Sa’d. ayrıca Ahmed b. Hanbel, İmam Buhâri ve Ebû Hatim er-Râzî onun talebelerindendir. Buhârî eş-Şad’inde biri doğrudan, diğerleri başka hocaları vasıtasıyla olmak üzere ondan altı hadis rivayet etmiş, Kütüb-i Sitte’nin diğerlerinde de rivayetleri yer almıştır.

Kaynaklarda rivayetlerinin sağlam ve güvenilir, kendisinin de sünnete son de­rece bağlı olduğu ve kuvvetli bir hafı­zaya sahip bulunduğu zikredilen Affân b. Müslim, hocalarından dinlediği ha­disleri onlara bir kere de kendisi okur­du. Tanınmış hadis münekkidi Yahya b. Mam ile o devrin meşhur hadisçisi Yah­ya b. Saîd el-Kattân, Affân’ın tasvip et­mediği hadisleri rivayet etmezlerdi. Ta­lebeleri, onun bir harfinde bile tereddüt ettiği hadisi kimseye nakletmediğini ve hadis rivayetinde hiç yanılmadığını ifa­de ederler. Yahya b. Maîn, ashâbü’l-hadîs’in beş kişi olduğunu söyler ve İbn Cüreyc, Şu’be b. Haccâc, Süfyân es-Sevri. Mâlik b. Enes ve Affân b. Müslim’­in adlarını zikreder. Ahmed b. Hanbel, Affân’ı tanıdıktan sonra ondan yirmi yıl hiç ayrılmadığını, böyle bir muhaddisin rivayetlerini destekleyecek başka ha­disler aramaya gerek ol­madığını söyler. Süleyman b. Harb’in, Affân’ı hafızası zayıf ve anlayışı kıt ol­makla itham etmesini doğru bulmayan Zehebî, aynı devirde yaşayan kimsele­rin birbiri hakkındaki kanaatlerini ihti­yatla karşılamak gerektiğini, ölümün­den kısa bir müddet önce yakalandığı ağır hastalık dolayısıyla hafızasının za­yıflamış olmasının daha önceki rivayet­lerine gölge düşürmeyeceğini belirtir.

Affân b. Müslim, hadis rivayetindeki titizliği yanında dürüstlüğü ve takvâsıyla da meşhurdur. Kaynakların ifade­sine göre, devrin Bağdat kadısı Muâz b. Muâz el-Anberî, Affân’ı, mahkemede şahitlik yapması gereken birinin duru­munu tahkik etmek üzere görevlendir­mişti. Bu sırada söz konusu şahidin ta­raftarları, bu kişi aleyhine herhangi bir şey söylememesi karşılığında kendisine on bin dinar teklif etmişler, fakat Affân bunu reddetmişti.

Mu’tezile mezhebini resmen destek­leyen Abbasî Halifesi Me’mûn. bu mez­hebin ortaya attığı Kur’ân-ı Kerîm’in mahlûk olduğu görüşünü herkesin, özellikle ileri gelen âlimlerin benimsemesini, kabul etme­yenlerin ise işkenceye tâbi tutulmasını emretmişti. Soruşturmaya Affân b. Müslim ile başlandı. Bağdat Valisi İshak b. İbrahim, Affân’ı huzuruna çağı­rarak ona halifenin mektubunu okudu. Me’mûn mektubunda, Affân’ın Kur’ân-ı Kerîm’İn yaratılmış olduğu görüşünü benimsemesini istiyor, kabul etmedi­ği takdirde beş yüz dirhem olan aylığının kesilmesini emrediyordu. Bu tehdit üzerine Affân İhlâs sûresini okudu ve bu âyetlerin mahlûk olamayacağını ke­sin bir dille valiye söyledi. Kanaatinde ısrar ederse aylığının kesileceği tekrar edilince de,  “Rızkınız da size vaad edilen şeyler de semâdadır.” mealindeki âyeti [Zâriyât: 51/22.] okuyarak oradan ay­rıldı.

Affân b. Müslim’in rivayetlerini ihti­va eden bazı küçük sahîfeler, Şam Zâhiriyye Kütüphanesi ile Berlin Kütüphanesi’nde (nr. 1555) bulunmaktadır.

Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler