Tarihi Şahsiyetler

Abdullah bin Üneys el-Cüheni Kimdir, Hayatı

Abdullah b. Üneys el-Cühenî, Ebû Yahya Abdullah b. Üneys el-Cühenî (0.54/674) Hz. Peygamber’in tek başına seriyye olarak görevlendirdiği ve cennetle müjdelediği sahâbî.

Doğumu ve gençlik yılları hakkında bilgi yoktur. İslâm düşmanı zengin yahudi Ebû Râfi’in ortadan kaldırılmasıyla görevli dört (veya beş) kişilik grup içinde yer aldı; Useyr b. Zârem üzerine gönderilen otuz kişilik askerî birlikte bulundu. Hz. Pey­gamber. Medine üzerine yürümek için adam toplamakla meşgul olan yahudi lideri Hâlid b. Süfyân b. Nubeyh’i ortadan kaldırmak üzere tek başına onu görev­lendirdi. Hâlid’i Nahle veya Urene’de bulabileceğini, ona güven verebilmek için gerekirse kendi aleyhinde rahatça konuşabileceğini söyledi. Abdullah. Hâ­lid b. Süfyânı ürene vadisinde buldu. Onu görünce içinde bir ürperti duydu. O sırada ikindi vakti girmiş olduğu için, Hâlid’e doğru giderken namazını ima ile kıldı. Kendisini, onun emrinde Peygamber’le savaşmaya gelen Huzâalı bir Arap olarak tanıttı ve Peygamber aley­hinde öyle şeyler söyledi ki Hâlid şimdi­ye kadar Muhammed’den böyle bahse­den ve onunla savaşmaya bu kadar is­tekli olan bir adamla karşılaşmadığını itiraf etmek zorunda kaldı. Abdullah’ı yanından ayırmadı, akşam da kendi çadırında alıkoydu. Hâlid’in adamları dağıldıktan sonra bir fırsatını bulan Ab­dullah Hâlid’i öldürdü ve hemen uzakla­şıp bir mağarada gizlendi. Daha sonra da Medine’ye döndü, olanı biteni Hz. Peygambere anlattı. Peygamber ona bu olayın hâtırası olarak bir asâ verdi ve, “Bu kıyamet günü aramızda bir işa­ret olacak, sen cennette de bu asaya dayanacaksın” dedi. Abdullah b. Üneys bu hâtırayı ölünceye kadar kılıcıyla birlikte taşıdı. Vefatında vasiyeti üzerine kefeni içine kondu.

Hicretin 4.veya 6. yılında, muharremin 5’inden 23’üne kadar süren bu olay. Abdullah b. Üneys seriyyesi diye anıldı. Gizlice düşman içine gi­ren müslümanların diğer müslümanlar aleyhinde konuşabileceklerine ve İma ile namazlarını kılabileceklerine delil olarak gösterilen  bu hadisenin kahramanı Abdullah, yakalandığı hum­ma yüzünden  Bedir Savaşı’na katılamamış, ancak Uhud baş­ta olmak üzere sonraki bütün savaşlara iştirak etmiştir. Mısır’ın fethinde, Afrika savaşlarında da bulunmuştur. Abdullah, evinin Mescid-i Nebevi’ye uzak olması sebebiyle Hz. Peygamber’den, Kadir ge­cesini ihya edebilmek için Medine’ye hangi gece gelmesi gerektiğini sormuş, o da ramazanın 23. gecesini tavsiye et­miştir.

Bunun üzerine Abdullah her ramazanın 23. ge­cesi Medine’ye gelmiş, bu esnada Suffe veya Mescid-i Nebevi’de gecelediği için de ashâb-i Suffe’den sayılmıştır. Abdullah b. Üneys’in 80 (699) yılında Şam’da vefat ettiği rivayet edilmektey­se de genellikle 54’te (674) Muâviye’nin hilâfet yıllarında öldüğü kabul edilmek­tedir.

Abdullah’ın Hz. Peygamber’den riva­yet ettiği hadisler, bazı sünenlerle Müsned’de (III, 495-496, 498) yer almıştır. Kendisinden de çocukları Atıyye, Amr, Damre ve Abdullah ile Câbir b. Abdullah hadis rivayet etmiştir. Hatta Câbir, sa­dece Abdullah’ın bildiği bir hadisi on­dan öğrenmek için bir aylık yolculuğu göze alarak Şam’a kadar gitmiştir.