Tarihi Şahsiyetler

Abdullah bin Sad b. Ebu Şerh Kimdir, Hayatı

Ebû Yahya Abdullah b. Sa’d b. Ebî Şerh el-Kureşî el-Âmirî (ö. 36/656-57) Sahâbî, Mısır valisi ve İfrîkıyye fâtihi.

Ne zaman müslüman olduğu kesin olarak bilinmemektedir. Medine’ye hic­ret etti ve vahiy kâtipleri arasında yer aldı. Bir müddet sonra irtidad edip Mekke müşriklerinin yanına döndü. Kâ­tipliği sırasında vahyi kendi arzusuna göre tahrif ettiğini söyleyerek müşrik­lerin İslâmiyet aleyhindeki çalışmalarını destekledi. Mekke fethinde, “Görüldük­leri yerde öldürülmelerine izin verilen­ler” (kanı heder edilenler) arasına alın­dıysa da süt kardeşi Hz. Osman’a sığı­narak pişmanlık duyduğunu bildirdi ve affedilmesi için Hz. Peygamber nezdinde şefaatta bulunmasını istedi. Hz. Pey­gamber Osman’ın ricası üzerine, kısa bir tereddütten sonra Abdullah’ı affe­dip biatini kabul etti.

Hz. Ömer zamanında Amr b. Âs’la birlikte Mısır’ın fethine katıldı ve onun devrinde Saîd bölgesinde (Yukarı Mısır) valilik yaptı. Halife Osman Mısır’ın ma­lî işleriyle Abdullah’ı, yönetimiyle de Amr’ı görevlendirmek istedi. Amr’ın bu­na itiraz etmesi üzerine onu azlederek yerine Abdullah’ı vali tayin etti ve İfrîkıyye’nin fethiyle görevlendirdi (645 ve­ya 647). Abdullah b. Sa’d, Sübeytılada Gregorios karşısında büyük bir zafer kazanarak Kartaca bölgesini fethetti, Kayrevan şehrinin kurulduğu yere ka­dar ulaştı ve pek çok ganimet ele geçir­di. Abdullah b. Zübeyr, Abdullah b. Ömer ve Abdullah b. Amr’ın da büyük kahramanlıklar gösterdiği bu savaş “Abdullahlar Savaşı” (Harbü’l-Abâdile) adıyla meşhur oldu. Abdullah b. Sa’d daha sonra Muâviye’nin Kıbrıs üzerine gönderdiği orduya yardımcı oldu. 652’de Nûbe üzerine yürüdü ve şiddetli bir savaştan sonra hıristiyan Nûbe hâ­kimi ile bir antlaşma imzaladı. Bakt de­nilen bu antlaşmaya göre şehir halkı belirli sayıda köleleri müslümanlara. müslümanlar da Mısır’da yetişen buğ­day ve mercimek gibi yiyecekleri ve ba­zı giyecek maddelerini onlara verecek­lerdi. Diğer taraftan Abdullah’ın Bizans donanmasıyla Finike açıklarında kazan­dığı deniz savaşı da meşhurdur. Bizans İmparatoru II. Konstans, Mısır’ın elden çıkmasından sonra Kuzey Afrika’daki İslâm hâkimiyetine son vermek üzere büyük bir donanma hazırladı. Bizans donanmasındaki gemilerin direkleri uzaktan âdeta bir orman görünümü verdiği için Zâtü’s-savârî adıyla anılan bu savaşta, Abdullah b. Sa’d kumandasındaki İslâm ordusu Bizans donanma­sını tamamen imha etti ve II. Konstans ancak yaralı olarak kurtulabildi (31/652).

Mısırlılar, Amr b. Âs’dan sonra Abdul­lah’ın vali olmasını tasvip etmediler. Onlar. İfrîkıyye’yi fethetmesine ve Bizans İmparatorluğu’yla yapılan deniz savaşlarını kazanmasına rağmen, Ab­dullah’ın vaktiyle irtidad etmiş olmasını ve bilhassa Mısır’da yaptırdığı Dârülhaniyye adlı büyük sarayı bahane ederek onu yıpratmaya çalıştılar ve Halife Os­man’dan kendisini görevden almasını istediler. Bu arada Abdullah, şikâyet­çilerden birini döverek öldürdü. Bu ge­lişmeler üzerine Hz. Aişe de halifeden Abdullah’ı azletmesini istedi. Abdullah ise Hz. Osman’ın evinde muhasara altı­na alınması üzerine önce Medine’ye yardım gönderdi, sonra da bizzat ken­disi oraya gitmek üzere Mısır’dan ayrıl­dı; yerine de Sâib b. Hişâm’ı bıraktı. Fa­kat yolda Hz. Osman’ın şehid edildiğini öğrendi. Bu sırada ihtilâlcilerin yönetici­si Muhammed b. Ebû Huzeyfe, Sâib’i uzaklaştırarak Mısır’da idareye el koy­muştu. Medine’ye gitmekten vazgeçen Abdullah tekrar Mısır’a dönmek iste­diyse de muvaffak olamadı. Yaygın olan rivayete göre, Mısır’a giremeyince Muâviye’nin yanına gitmeyi de doğru bul­mayıp Askalân veya Remle’ye gitti ve orada vefat etti. Hz. Peygamber’den sadece bir hadis rivayet etmiştir.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler