Abdullah Beyefendi (Dürrizade) kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi
Abdullah Beyefendi (Dürrizade) kimdir? Hayatı ve eserleri hakkında bilgi: (1867-1923) Osmanlı Devleti’nin 128. şeyhülislamı. Atatürk ve Milli Mücadele’ye katılanlar için idam fetvası vermiştir. İstanbul’da doğdu, Hicaz’da öldü. Vezir, Rumeli Kazaskeri Dürrizade Mehmed Dürrî Efendi’nin oğludur. Babası “vezir” payeli olduğundan kendisine “beyefendi” denilirdi, ilköğrenimini babasından gördü. Fatih ve Sultan Selim rüştiyelerinde okudu. Fatih Camii’nde ders veren Eğinli İbrahim Hakkı Efendi’ den Arapça ve fıkıh okudu ve icazetname aldı. Müderris oldu. Fetva Dairesi kalemi kâtipliğine atandı. Görevlerinde çeşitli aşamalardan geçerek “haremeyn” (1897), üç yıl sonra da “İstanbul” payelerini aldı. Kısa bir süre sonra “Anadolu” payesine ulaştı (1902). Meclis-i Tetkikat-ı Şer’iye üyeliğinde bulundu. Anadolu Kazaskeri oldu (1910); iki yıl sonra bu görevinden ayrıldı.
İttihat Terakki Partisi’nın etkin bulunduğu dönemde görev almadı. Defter-i Hakani şer’i memurluğunda (1919) ve Bab-ı Meşihat müsteşarlığında bulundu. Sadrazam Damat Ferit Paşa’nın dördüncü kabinesine şeyhülislam oldu (1920). Birkaç ay sonra da görevinden ayrıldı. Ferid Paşa Ingilizler’e yaranmak için Anadolu’da başlayan Milli Mücadele’yi ve taraftarlarını İttihatçılar tarafından silahlandırılmış eşkiya şeklinde göstermeye çalıştı. Meclis-i Mebusanı kapattı. Kuva-yı Milliye’yi bastırmak için Kuva-yı İnzibatiye adıyla bir askeri birlik kurdu ve Anadolu’ya şevketti. Ayrıca Abdullah Beyefendi’den Milli Mücadele’ye katılan kumandan ve yöneticileri vatan haini sayan, onların idamlarını isteyen ünlü fetvayı aldı. Anadolu’ya ve diğer İslam ülkelerine dağıttırdı:
“Alemin nizamına sebep olan İslam Halifesi hükmü altında bulunan Müslüman ülkelerinde, bazı şerir kimseler aralarında anlaşıp birleşerek, kendilerine reisler seçerek, padişahın teb’asını hile ve tezvirlerle aldatıp, kendi isteğine göre asker beslemek ve silahlandırmak amacıyla, aslındaysa mal toplamak sevdasıyla şeriata ve halifenin emrine aykırı vergi toplamak, insanların fitneye düşürerek fesat işledikleri bu reislerle onlara yardım edenleri bu eylemlerinde devam etmemeleri uyarıldığı halde, bildiklerini yapmaya devam ederlerse tek başlarına ve hep birden öldürülmeleri meşru ve farz olur mu? Bildirile.” “Cevap: Tanrı daha iyi bilir ki olur.
Ferit Paşa görevinden kesin olarak ayrıldıktan sonra Avrupa’ya gitti. Kabine üyeleri çeşitli ülkelere kaçtılar. Abdullah Beyefendi de önce Rodos Adası’na ve oradan Hicaz’a Şerif Hüseyin’in yanına sığındı ve orada öldü.
Kaynak: Türk ve Dünya Ünlüleri Anskilopedisi, 1. Cilt, Anadolu yayıncılık, 1983