Tarihi Şahsiyetler

Abdullah b. Cüd’an Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

ABDULLAH b. CÜD’AN

Ebû Zübeyr Abdullah b. Cüd’ân b. Amr el-Kureşî (ö. 600 m. [?]) Câhiliye devrinde mazlumları koruyan, zenginliği ve cömertliği ile tanınan Kureyşli.

Teym b. Mürre kabilesine mensup olup Hz. Ebû Bekir’in babasının amca-zadesidir. Babası Cüd’ân b. Amr, annesi Su’dâ bint Uveyc b. Sa’d’dır. Gençliğin­de başına buyruk biri idi; çeşitli cina­yetler işlediği için babasını ve kabilesini kendi adına devamlı diyet ödemek mec­buriyetinde bırakıyordu. Sonunda kabi­lesiyle birlikte babası da oğlunu red­detti ve artık onu himaye etmeyeceğini, diyet borçlarını da Ödemeyeceğini ilân etti. Daha sonra kervanlarla ticaret yapmaya başladı; esir ve köle ticaretiyle de meşgul olarak büyük bir servete ka­vuştu. Fİcar savaşlarında kendi hesabı­na yüz askeri teçhiz ederek aynı za­manda Kureyş kabilesinin kumandanlı­ğını yaptı. Yaşlandıkça cömertliği artı­yor, birçok köle ve cariyeyi azat edip yardımda bulunuyordu. Meşhur sahâbî Suheyb-i Rûmî de onun kölelerindendi.

Abdullah b. Cüd’ân’ı Câhiliye döne­minde büyük bir şöhrete ulaştıran ha­dise, Hilfü’l-fudûP antlaşmasıdır. Zul­me uğrayanların haklarını zalimlerden alıncaya kadar mücadele etmek üzere yemin edenlerin katıldığı ve Hz. Peygamber’in de hazır bulunduğu bu ant­laşmayı, Abdullah b. Cüd’ân ile Zübeyr b. Abdülmuttalib düzenledi. Hilfü’l-fudûl ile büyük bir itibar kazanan Abdul­lah, yalnız Mekkeliler’i değil. Arap Yarımadası’nın muhtelif yerlerinden hac, umre veya ticaret maksadıyla Mekke’ye gelenleri de himayesine alır, onların si­lâh ve eşyalarını muhafaza ederdi. Ayrı­ca onun herkese açık sofrası, bol ik­ramları ve hediye dağıtması gibi üstün hasletleri, başta Ümeyye b. Ebü’s-Salt olmak üzere, bazı şairlerin kasidelerine konu teşkil etmiş ve bu durum Mekkeliler arasında da itibar kazanmasına yol açmıştır. Hz. Âİşe, onun sahip olduğu bu hasletlerin âhirette kendisine bir fayda sağlayıp sağlamayacağını Hz. Peygamber’e sormuş. Peygamber de, “Hayır, çünkü o bir defa olsun, “Rabbim, kıyamet gününde günahlarımı affet!” dememiştir” şeklinde cevap vermişti.

Abdullah b. Cüd’ân’ın nübüvvetten 10 yıl kadar önce öldüğü tahmin edilmek­tedir.