Abdülaziz bin Muhammed bin Suud, (ö. 1218/1803) Necid’de hüküm süren Suudî ailesine mensup Vehhâbî emîri.
Babası, Vehhâbîliğin kurucusu Muhammed b. Abdülvehhâb ile birlikte yeni mezhebi yaymak için faaliyete geçen Muhammed b. Suûd’dur. 1766’da hanedanın başına geçen Abdülazîz, babasının siyasetini takip ederek Vehhâbîliği yaymak için otuz yıl Orta Arabistan’daki muhtelif kabilelerle mücadele etti. Daha sonra Basra körfezi sahillerine kuvvet şevketti ve 1795’te Lahsâ’yı ve Katîfi ele geçirdi. 1798 Ekiminde, Bağdat Valisi Süleyman Paşa tarafından bu bölgeye gönderilen Kethüda Ali Paşa kumandasındaki kuvvetler Vehhâbîler’e karşı başarı kazanamayınca, 1799’da iki taraf arasında altı yıllık bir barış yapıldı.
1773’te Mekke Şerifi Sürûrîden vergi karşılığı mukaddes yerleri ziyaret izni alan Abdülazîz, 1787’de bu izni geri alan Mekke Şerifi Gâlib ile mücadeleye girişti ve 1798’de Mekke’ye serbestçe girme hakkına sahip oldu. 1802’de, Şiî Hazâil kabilesinin bir Vehhâbî kafilesini vurması üzerine, oğlu Suûd’u Irak-Kerbelâ bölgesine göndererek Kerkük’ü yağma ettirdi, halkını da topluca öldürttü. 1803 Şubatında Tâifi ele geçirerek orayı da yağmalattı ve ardından Mekke’ye yöneldi. Muhtemel bir katliam ve yağmanın önüne geçmek isteyen Mekke Şerifi Galib’in kardeşi Abdülmuîn, onları şehre davet etti ve böylece Vehhâbîler 1803 Nisanında Mekke’ye girdiler. Burada dört gün kadar kaldıktan sonra Cidde üzerine yürüdüler; ancak bu sırada Cidde’de bulunan Gâlib, Cidde Valisi Şerif Paşa ile birlikte Vehhâbîler’i bozguna uğrattı. Abdülazîz’in Necid’e çekilmesi üzerine de Mekke geri alındı. Hâkimiyetini Basra. Bahreyn, Uman taraflarına kadar yayan Abdülazîz, 4 Kasım 1803’te Der’iyye’de bir camide, Irak katliamından çok etkilenen bir Şiî tarafından hançerlenerek öldürüldü.
Diyanet İslam Ansiklopedisi