Tarih

Abdülaziz Bekkine Kimdir, Hayatı, Hakkında Bilgi

Abdülaziz Bekkine, (1895-1952) Nakşibendî – Hâlidî şeyhi, âlim.

İstanbul’un Mercan semtinde doğdu. Kazan’dan göç ederek İstanbul’a yerle­şen tüccar Hâlis Efendi’nin oğludur. Be­yazıt Kaptanpaşa Camii imamı Halil Efendi’den Arapça ve din dersleri okuduk­tan sonra Dârüttedris Mektebi’ne gire­rek buradan mezun oldu. On beş yaşın­da iken ailesiyle birlikte Kazan’a gitti. Öğrenimine bir süre Kazan’da devam et­ti. Daha sonra Buhara’ya geçerek dev­rin tanınmış âlimlerinden dinî ilimleri okudu. Babası vefat edince tekrar Ka­zan’a döndü. 1917 Sovyet Devrimi’nin ardından on altı kardeşiyle birlikte İs­tanbul’a dönmek üzere yola çıktı. Bir sü­re Bakü’de kaldıktan sonra 1921’de İs­tanbul’a geldi. Geçimini sağlamak için kardeşleriyle birlikte bakkal dükkânı iş­letti. Daha sonra Beyazıt Medresesi’ne (bugün Vakıf Hat Sanatları Müzesi) devam etti. Bu yıllarda medrese arkadaşı Meh­met Zahit (Kotku) Efendi ile birlikte meş­hur Nakşibendî-Hâlidî şeyhi Ahmed Ziyâeddin Gümüşhânevi’nin halifelerinden Tekirdağli Şeyh Mustafa Feyzi Efendi’ye (ö. 1926) İntisap etti. Kendisinden icazet ve Gümüşhânevfnin Râmûzü’l-ehâdîs adlı eserini okutma izni aldı (1922). Ta­rikat silsilesi Mustafa Feyzi, Ömer Ziyâeddin Dağıstânî ve Gümüşhânevî vası­tasıyla Nakşibendîliğin Hâlidiyye kolu­nun kurucusu Hâlid el-Bağdâdi’ye ula­şır. Şeyhinin vefatından sonra uzun yıl­lar Serezli Hasib (Yardımcı) Efendi’den (ö. 1949) istifade etti.

Abdülaziz Efendi irşad izni aldıktan sonra imamlık görevine başladı; Beykoz ve Aksaray’da iki camide bir süre imam­lık yaptı. Bu göreve daha sonra Yazıcı Baba ve Kefevî camilerinde devam etti. Soyadı kanunu çıkınca Bekkine soyadını aldı. Vazifesi 1939’da Zeyrek’teki Çivizâde Ümmü Gülsüm Camii’ne nakledildi. Bu camide on üç yıl hizmet yaptı. İkinci defa gittiği hacdan dönüşünde hasta­landı ve 2 Kasım 1952’de vefat etti. Fa­tih Camii’nde kılınan cenaze namazın­dan sonra Edirnekapı Sakızağacı Şehitliği’nde şeyhi Hasib Efendi’nin yanına defnedildi. Ölümünden sonra irşad faali­yeti, imamlık görevini Bursa’dan Çivizâde Ümmü Gülsüm Camii’ne nakleden Meh­met Zahit Efendi tarafından sürdürüldü.

Abdülaziz Bekkine daha çok Hacı Aziz Efendi adıyla tanındı. Tekkelerin kapatıl­masından sonra diğer şeyhler gibi irşad faaliyetini evinde yaptığı sohbetlerle sür­dürdü ve özellikle üniversite öğrencileri üzerinde etkili oldu. Cumhuriyet devri­nin dikkate değer fikir adamlarından Nurettin Topçu ona intisap ederek dü­şünce dünyasına yeni bir yön verdi. Topçu’nun “Yıldırım’ın Huzurunda” başlıklı yazısı şeyhinin ölü­münden duyduğu büyük acı ve uğradığı yıkımın bir ürünüdür.

Abdülaziz Bekkine’nin uzun yıllar okut­tuğu Râmûzül-ehâdîs dersleri derle­nerek Râmûz el-Ehâdîs (Hadisler Der­yası Tercümesi) adıyla yayımlanmıştır.

Diyanet İslam Ansiklopedisi

İlgili Makaleler