Din Psikolojisi

62.TÖVBE, DİNE DÖNÜŞ VE DİN DEĞİŞTİRME KAVRAMLARI

Dinî değişim, psikolojik anlamda “dinî inanç ve davranışlarla ilgili yön değişimi” olarak tanımlanır. Dolayısıyla dinî değişim, zihinsel, duygusal ve davranışsal, dinle ilgili her türlü değişimi ifade eder. Tabii ki din değiştirmeyi de içine alan geniş bir anlama sahiptir. Dinî değişim olaylarının en yaygın olanı İslam’da “tövbe” olarak adlandırılır.
Tövbe, kelime olarak dönmek, vazgeçmek anlamına gelmektedir. Dindeki anlamı ise, bireyin dince uygun görülmeyen bir davranıştan geri dönmesi, vazgeçmesi ve bir daha o davranışı yapmayacağına dair söz vermesi demektir.
Tövbe, Dine Dönüş
ve Din Değiştirme

Tövbe denildiğinde akla hemen günah gelmektedir. Terim olarak kişinin dinî değerlerine aykırı olan davranışlarına günah denir. Dinî bir emrin ihlali,
dinî kurallara muhalefet günah olarak nitelendirilmektedir. Günah olan davranışlar, dinen suç kabul edilen davranışlardır.
Tövbe, bireyin, esas olarak dinî değerlerine ters düşen, günah sayılan davranışlarından pişmanlık duyarak vazgeçmesi ve bu davranışı bir daha yinelememe kararlılığı göstermesidir. Bu vazgeçişin temelinde, yapılan davranışın ilahi emirlere aykırı bir suç ve günah olduğunun farkına varma ve Allah’la ilişkilerini yeniden onarıp düzeltme niyeti yatar. Tövbeyi dinî bir davranış yapan en önemli nokta, Allah’ın istemediği bir hareketi yapmış olması nedeniyle kişinin, Allah’la arasının açıldığı şuuruna varması ve Allah’ın rızasını kazanmak için bu hareketten vazgeçmesidir.
Tövbe sözcüğünün diğer anlamları ve kullanımları için http://tr.wikipedia.org/wiki/T%B6vbe_(tasavvuf) adresine başvurabilirsiniz.
Tövbe dinî yönde olumlu bir değişim arzusu ve kararıdır. Yapılan yanlış davranışın bir daha tekrarlanmayacağı hususunda Yaratan’a söz veriştir. Gazali’ye göre tövbe üç boyutlu bir süreçtir: Birincisi bilme, ikincisi pişmanlık, üçüncüsü gereğini yerine getirmedir. Tövbede önce zihinsel bir değişim yaşanır. Bu değişim duygu ve davranış değişimine yol açar. Eğer davranış değişimi yoksa tövbe eksiktir, bütünüyle oluşmamış demektir. “Ben artık kul hakkı yemeyeceğim” diyen ve tövbe eden bir insan, uygulamada bu davranışını sürdürüyorsa, bu samimi, benimsenerek yapılan bir tövbe değil, içselleştirilmeden sadece kelimelere dökülmüş bir sözdür.
Bireyin tövbe ettikten bir süre sonra aynı davranışı tekrar yapmaya başlaması önceki tövbesini bozar mı, neden? Üzerinde düşününüz.
Tövbenin Allah’tan bir özür dileme olduğunu bilen ve ancak bu yolla bağışlanacağının bilincinde olan kişi günahkârlık saplantısı ve geriliminden kurtulur, rahatlar. Tövbe kişide bir iç huzuru oluşturur, onun ümitsizliğe düşmesine engel olur. “İşlemediğim günah kalmadı, bundan sonra ne yapsam yararı olmaz!” gibi endişe ve korkulardan kişiyi alıkor. Günahkârlık ve suçluluk duygusuna kapılmasını önler. Bu nedenle tövbe ümit ve iyimserliği, manevi yenilenme ve canlanmayı artırır.
Kısacası tövbe, dinî değerlere aykırı, din dışı davranıştan vazgeçiş ve dinî değerlerle uyumlu bir tutumu benimseyiş ve yeniden dine dönüş hareketidir. Yani dine dönüş, dinin onaylamadığı bir davranıştan dinin istediği davranışa dönüşü ifade ettiği gibi, dine tamamen aykırı, din dışı bir hayat sürdürürken bu hayattan vazgeçerek dine yönelişi de belirtir.

İnanç, kanaat ve düşünce değişimini belirtmek üzere bazı Batı dillerinde kullanılan “conversion” kelimesi, sadece dinî ve dinler arası değişimi değil, politik, estetik ve sosyal fikirlerdeki değişimi de ifade eder. Bu kelime aynı zamanda din değiştirme anlamında da kullanılır.
Din değiştirme bir dinden başka bir dine dönmek demektir. Bireyin bir dine olan inanç ve bağlılığının başka bir dine geçiş yapması anlamına gelmektedir. İslam geleneğinde başka bir dinden İslam Dini’ne girme ihtida ve İslam Dini’ni terk ederek, bir başka dine geçiş yapma olayı için de irtidat kavramları kullanılır.
Din değiştirme az rastlanan, ancak birey için oldukça önemli olan bir davranıştır. Çünkü bir kişinin uzun süre inandığı ve bağlandığı dinî değerleri bir tarafa bırakarak yeni değerler kabul etmesi, yani bulunduğu dini terk
ederek başka bir dine girmesi oldukça zordur. Bunun için uzun bir süreye, bir hazırlık devresine ihtiyaç vardır. Vinet’in şu sözü bunu çok güzel ifade etmektedir: “Roma, bir günde bir kişiyi dine döndürmekten daha kolay inşa edilebilir.”
Kur’an’da verilen bilgiye göre Peygamberlere inanan insanların sayısının az olduğu anlaşılmaktadır. Sizce insanlar neden inançlarını çok zor değiştirmek¬tedir? Düşünüp

İlgili Makaleler